Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çocuklarınıza Küçük Yaşta Sorumluluk Verin

Eğitim Danışmanı Barış Balcı, küçük yaşta sorumluluk alan ve zorluklarla mücadele etmeyi öğrenen çocukların akademik yaşantısında daha başarılı olduğunu söyledi.

Bu haberin fotoğrafı yok

Çocuğun önünden engelleri kaldırmanın, ödevlerini onun yerine yapmanın doğru olmadığını kaydeden Balcı, “Çocuk küçük yaşta kendi sorunlarını aşmayı öğrenmeli” dedi.

Anne baba tutumunun çocukların akademik başarısında çok etkili olduğunu belirten Eğitim Danışmanı Barış Balcı, ailelerin çocuklarına verebileceği en değerli şeyin koşulsuz sevgi olduğunu ifade etti. Mutlu ve huzurlu bir ortamda yetişmenin çocuklar için çok önemli olduğunu kaydeden Balcı, “Sevginin çok güçlü bir ilaç olduğunu düşünüyorum. Paradan, hediyeden, ayakkabıdan, kıyafetten daha değerli. Kişi sevildiğini hissettiğinde hayata karşı daha güçlü ve sağlam yol alıyor. Çocuğa gerekli zamanı ayırmak, ilgiyi sevgiyi göstermek, eğitimle ilgili olanakları sağlamaktan çok daha önemli” diye konuştu.

Küçük yaşta sorumluluk alan çocukların akademik yaşantısında daha başarılı olduğunu vurgulayan Barış Balcı Şunları söyledi:

“Çok küçük yaşta alışkanlık kazandırmak, sorumluluk vermek gerekiyor. Çocuk çantasını hazırlamak, odasını düzenlemek, ayakkabısını ayakkabılığa koymak gibi kendi yapabileceği şeyleri kendi yapmalı. Yemeğini kendi yemeli, ceketini iliklemeyi, ayakkabısını bağlamayı kendisi yapabilmeli. Aile sadece hatırlatıcı yönlendirici olmalı. Yemek yedikten sonra tabağını bardağını masadan kaldıran, yatağını toplayan çocuklar bazı görevlerini kendi başına yapar hale geliyor. Ödevini kendi başına yapıyor. Küçük yaşta kendi sorunlarını aşmayla ilgili kişi deneyim yaşadığında bunu hayatı boyunca sürdürüyor.

Emeklemeden yürümeye geçerken her çocuk defalarca düşer kalkar. Kalkarken tutunuyor, kasları güçleniyor. Orada başkası tarafından tutulup kaldırılmamız başarımızın elimizden alınması anlamına geliyor. Bizi zorlayan şeyler bizi güçlendirir. Aşacağı engelleri önünden aldığımız zaman kendini gerçekleştirmekte zorluk çekiyor. Bazen ödevini yapmadığında bunun oluşturduğu suçluluğu, pişmanlığı o kötü duyguyu da yaşaması gerekiyor. Kişi o duyguyu yaşamamak, acıdan kaçmak o sıkıntıyı zorluğu yaşamamak adına harekete geçebilir. O ödevi çocuğun düşünüp başarmasını engellediğimiz zaman o konuda gelişemiyor, geri kalmış oluyor. Beyin bir zorluğu aştığında, düşündüğünde gelişiyor. Aileler onun yerine ödevini yaparak, sorununu çözerek hem acıyı hem de hazzı çocukların hayatlarından alabiliyorlar. Oysaki zorluklar ve onları aşma çabası kişiyi güçlendiriyor. Onların yerine bir şeyleri yaparak hayatla tanışma süreçlerini geciktirmiş oluyoruz.

Ceza ve Baskı Çözüm Değil

Eğer siz sürekli “çalış” diye uyardığınız halde çocuk sorumluluklarını yerine getirmiyor, ödevini yapmıyorsa, bu yöntem işe yaramıyorsa yapılmamalı. O ilacı kullandınız ama iyi gelmedi, o halde başka ilaç kullanmanız gerekiyor. Onda çalışma isteği oluşturmak için çaba göstermeniz daha doğru olacaktır. Ona düşündürüp ona karar aldırabilmek önemli. Neden okula gidiyor, neden ödevini yapmalı bunu anlaması ve sorumluluğunu bilmesi gerekiyor.