Nöbetçi Eczaneler
Emek Partisi Giresun Temsilcisi Halit Keskin, parti olarak 2000 yılında kooperatifleri devlet desteğinden yoksun bırakan 4572 sayılı birlikler yasasının çıktığından günümüze sürekli üreticilerin mağdur edileceğini söylediklerini vurgulayarak, “Parti olarak fındık üzerinden geliştirilen üreticiler aleyhine olan politikaları sürekli anlattık. Bugün de Rekabet Kurumu’nun Ferrero hakkında yaptığı soruşturmayı Ferrero’nun verdiği “taahhüt” nedeniyle sonlandırdığını açıklamasını bir oyun olarak değerlendiriyoruz. Yani soruşturma bir kurmacaydı.” dedi.
GERÇEKLER BAŞKA
Soruşturmanın sonlandırılmasının açıklanmasından sonra bir süre beklemeyi tercih ettiklerini belirten Keskin; “Bir süre beklemeyi uygun gördük. Bakalım balıklama dalıp kimler bu işi sulandıracak diye. Ferrero’yu yola getirmişler. Haksız rekabeti önlemişler. Rekabetin “hakkaniyetli” olanı mı olurmuş da hakkaniyeti güvenceye almışlar. Adı üzerinde rekabette güçlü olan kazanır. Yani Ferrero 2024-2025 ürünü pazara indiğinde üreticinin emeğinin ve ürününün değerini mi verecek? Devlet üreticinin hakkını veriyor mu da Ferrero ya da diğer yerli ve yabancı tarım şirketleri verecek? Devletin açıkladığı taban fiyat, ürünün gerçek değeri mi ki, Ferrero’nun devletin açıkladığı fiyatın altında alım yapmaması üreticinin lehine olacak? Yani şimdi yerli ve yabancı tarım tekelleri üreticinin emeğinin ve ürününün maliyetini de karşılamayan fiyatla ucuza almanın hesabını yapmayacak mı? İhracatçılar karlarında zarar mı etmeyi düşünecek? Ya da devlet taban fiyat açıklarken yerli ve yabancı tarım şirketleriyle görüşmeyecek mi? Üretici örgütleriyle görüşmediği biliniyor. Fiyat açıklaması da tarım ve gıda şirketlerini memnun eden biçimde oluyor. Yıllardır böyle oldu, üretici ürününe sahip çıkamazsa bundan sonra da böyle olacak. Ki Rekabet Kurumu’nun açıklamasından sonra fındık fiyatları düşmeye başladı” dedi.
NE YAPMALI?
“Tartışılması gerekenin tarım ve gıda şirketlerinin ve onlarla birlikte hareket eden iktidarın ne yaptığı değil üreticilerin ne yapacağı” diyen Keskin, “Serbest piyasa kuralları işlediği sürece, denetim yapılsa da ya da taaddüt verilse de anlamı yok. Öncelikle üretici köylü kendi çıkarını korumak için birlik ve dayanışma içinde örgütlülüğünü sağlamalıdır. İhracatçılar, şirketler örgütlü. Örgütlü olan kazanır. Yine diğer öncelik, fındık fiyatının belirlenmesi maliyet hesabı temel alınarak yapılmalı, enflasyon gibi diğer koşullar da dikkate alınmalıdır. Hatta taban fiyat belirlense de her ayın enflasyonuna göre fiyatlar güncellenmelidir. 2023-2024 dönemi fındık fiyatı 84 TL idi. Bugün 130 TL. Oysa 130TL Eylül ayında olmalıydı. Emek Partisi olarak iktidarın ve yandaşlarının tarım ve gıda şirketleri lehine algı operasyonlarına izin vermeyeceğiz” dedi.