“Cami imamları, imam mı, temizlik işçisi mi?”

CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu, cami imamlarının ‘temizlik işçsi’ olarak çalıştığı iddialarını TBMM’ye taşıdı. Bektaşoğlu, bu konuda verdiği önergede, Diyanet İşleri Başkanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün açtığı sınavla müftülüklerde mülakat yapıldığını ve kazanan 4.995 adayın Mayıs ayında köy camilerinde imam-hatip olarak görevlendirildiğini hatırlattı.

Bu kişilere bir süre sonra Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İŞ-KUR’un ‘Toplum Yararı Programı’ bünyesinde “temizlik işçisi” olarak görev yaptıklarının bildirildiğini belirten CHP Milletvekili Bektaşoğlu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’dan iddiaların araştırılmasını istedi. Bektaşoğlu önergesinde, şu soruları yöneltti:

1-4bin 495 vatandaşımız Diyanet İşleri Başkanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün geçici cami görevlisi istihdamı duyurusu ardından, İl Müftülüklerinin mülakatı neticesinde imam – hatip görevi yapmak üzere göreve başlatılmış mıdır?

2-Diyanet İşleri Başkanlığı bu ihtiyaç doğrultusunda, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığından kadro tahsisi talebi olmuş mudur? Diyanet İşleri Başkanlığı buna ilişkin gerekli olan koşulları yerine getirmiş midir? Yoksa hiçbiri yapılmadan duyuru ve mülakat mı yapmıştır? Bunun sebebi nedir?

3-Diyanet İşleri Başkanlığı, ihtiyaç duyduğu personel istihdamını devletin atama ve kadro prensip ve usulleri dışında kendi kafasına göre mi gerçekleştirmektedir?

4-Bordrolarında da temizlik işçisi gözüken bu vatandaşlarımız geçici de olsa imam hatip olarak görev yapacaklarını düşünerek hâlihazırda mevcut işlerini bırakarak sevdikleri bu göreve talip olmuştur. Geçici Cami Görevlisi olarak imam – hatiplik yapan beş bin vatandaşımız kimin talimatı doğrultusunda bir SMS bilgilendirmesi ile temizlik işçisi kadrosunda İŞKUR personeli yapılmıştır?

5-Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadro talebimiz gerçekleşmezse biz de İŞKUR üzerinden istihdam sağlarız mantığı nasıl izah edilebilir? Bu istihdam yöntemi devlet işleyiş, adap, usul ve yöntemlerine yapılmış bir saygısızlık değil midir?

6-Bu vatandaşlarımız görevli oldukları camilerde temizlik görevlisi mi yoksa imam hatip olarak mı görev yapmaktadır? Kadrolu ya da sözleşmeli imam-hatiplik yapan diğer personel ile aynı görevi yaptıklarına göre bu kişilere de imam-hatip unvanı biran önce verilecek midir? Ne zaman bu mağduriyet giderilecektir?

7-Diyanet İşleri Başkanı’nın ve zatıâlinizin bu sorunu bayram sonrasına kadar çözme sözü verdiği ifadeleri ve haberleri doğru mudur? Geçen zaman içerisinde sorunun çözümüne dair hangi çalışmalar yürütülmüş hangi neticeye ulaşılmıştır?