Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

İNANMAYACAKSINIZ

Onlar da inanmamışlardı ama oldu. Hayal bile değildi gerçek oldu.
Bir Akçaabatlıya 1970’li yıllarda “Gün gelecek artık tütün dikmeyeceksiniz, tütün yetiştirmeyeceksiniz, tütünden gelir elde edemeyeceksiniz” deseydiniz inanmazdı.
İnanmak ne demek, tuhaf tuhaf bakar; Deli mi ne derdi.
Hatta; Git işine, manyak mısın nesin diye kovalardı sizi.
Yine aynı yıllarda bir Trabzonluya; Atapark’daki tütün işleme tesisinin kapanacağını, özel sektöre satılacağını ve yerine alışveriş merkezi yapılacağını söyleseniz inanmazdı.
Peki, bir Giresunluya Aksu’daki kâğıt fabrikasının yerle bir edilip yerine toplu konut yapılacağını söyleseniz inanır mıydı? FKB’nin tesislerinin satılacağını söyleseydiniz inanır mıydı? Elbette inanmazdı.
O yıllarda bunları söylemek belki kehanet olurdu ancak bugün bazı şeyleri söylemek artık bir gerçekçilik durumuna gelmiştir. Hal ve gidişe bakarak bazı öngörülerde bulunmak hiç de zor değil.
İnanacak mısın bilmiyorum ama bu fındık politikası devam ederse çok yakın gelecekte Giresun’da fındık üretimi yapılmayacaktır. Nasıl bugün Akçaabat’ta yaraya sarmak için bile bir yaprak tütün bulamıyorsanız böyle giderse gelecekte kırıp yemek için bir avuç fındık bulamayacaksınız.
Bu politika böyle devam ederse bugünün fındık bahçelerinin kızılağaçlığa dönüştüğünü içimiz kan ağlayarak gözlemleyeceğiz. Fındık bahçeleri hızla ormana dönüşecek. Bu bir kehanet değildir, bu bir öngörüdür.
Şimdi; Olur mu öyle şey, fındık bizim kutsalımız diyorsunuz değil mi?
Akçaabatlı da tütün bizim kutsalımız diyordu ama oldu!
Artık Akçaabat’ta tütün yetiştirilmiyor.
Giresun’da da fındık yetiştirilmez. Onları yasal düzenlemelerle bu noktaya getirdiler Giresunluyu da küstürerek…
Bu bir yöntemdir. Alıştıra alıştıra, ürkütmeden, kırmadan ve kendiliğinden!
Hangi ticari mal maliyetinin altında satılır da üretimine devam edilir? Hangi ticari malın fiyatını üreten değil de alıcı belirler? Tabi ki fındığın fiyatını!
Maliyetin altında satılan bir ürünü üretmede ısrar etmek hangi ticari mantıkla açıklanır ki… Böyle bir üretim ve pazarlama sistemi dünyanın neresinde görülmüştür?
Fındık fiyatları bu ölçüde devam ederse üreticilerin çoğu zamanla bahçeye girip fındık toplamayacak. Zaten bugün bile çoğu hatır için topluyor fındığı. Bir de fiyat bu olunca…
Eğer hükümetler üreticiyi tatmin edecek bir fiyatlandırma politikası uygulamazlarsa fındıkçı ne bahçesine hizmet eder ne de fındığı toplayıp satar. Küser fındığa!
Kutsiyeti falan da kalmaz fındığın. Atanın dedendin hatırı da konulur bir kenara.
Bugün gözümüz gibi baktığımız bahçeler de orman olur.
Peki, Akçaabatlı tütün üretmediğine göre Türkiye’nin tütün ihtiyacı nerden karşılanıyor derseniz: Dışarıdan alıyoruz.
Giresunlu fındık üretmezse kıyamet mi kopar? Onu da dışarıdan alırız.
Neler almıyoruz ki, bir de fındığımız olsun.
Bazen insanı şeytan dürter ya, aklına fesatlık sokar ya; Acaba bütün bunlar bunun için mi yapılıyor dedirtir ya… Dışarıdan fındık almak için iç üretimi değişik yöntemlerle ortadan kaldırmak… Şeytan bu, uyacak değiliz ya; Gerçekten böyledir diyecek değiliz ya!
Son günlerde yeni bir söylem ortaya atıldı: Milli tarım politikası diyorlar, vazgeçtik tam millisinden yarı milli bile olsa razıyız!
Ama şunu bugünden görebiliyoruz, nedeni ne olursa olsun fındıkta uygulanan fiyatlandırma politikası ülkeyi bir yanlışa doğru götürüyor. Bu böyle sürerse ciddi anlamda üretim azalmasının da tetikleyicisi olacaktır.
Bugün inanmazsanız yarın yaşarsınız, bizden söylemesi!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678