ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR

Öyle bir hava oluşturdular ki sanırsınız hâkim ve savcılar ya paralelci ya da hükümetçi! Türkiye’de hâkim ve savcılar bu iki sınıflamayla kategorize edildiler.
Ne kadar yanlış ve ne kadar tehlikeli bir ayrıştırma!
Geçen hafta yapılan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimleri öncesinde başlayan bu ayrıştırma seçim sonrasında da devam etti. Gazete manşetleri ve televizyon haberleri bu konuyu öne çıkarıyordu.
HSYK seçimlerinde hükümetle paralel yapı karşı karşıyaymış! Bakalım kim daha üstün çıkacakmış! Bakalım kim kazanacak, kim kimi yenecekmiş! Hiç böyle olmamıştı…
Seçimler bitti ama gazete manşetleri ve televizyon haberleri bitmedi.
HSYK seçimlerini hükümetçiler kazanmış!
Bir hukuk devletinde yapılan tartışmaya bakar mısınız?
Paralelciler kazansa ne olacak hükümetçiler kazansa ne olacak!
Hâkim ve savcıların görevi yasaları uygulamak değil mi?
O kutsal makamda yasalara göre adalet dağıtmak için oturmuyorlar mı? Görevlerini yaparken önlerine gelen dosyaları yasaların dışında bir başka değerle mi yorumluyorlar?
Paralelci ve hükümetçinin dışında hâkim ve savcının olmadığımı ima edilmek isteniyor. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır. Hukuk fakültelerinde bunları mı öğretiyorlar hâkim ve savcı adaylarına?
Bu seçim çok kırıcı ve bölücü geçti.
Özellikle hükümet ve bakanlık konuyu bu noktaya getirdi. Geçmiş yıllarda bu seçimler yine yapılırdı ancak böyle bir ayrıştırma hiç olmamıştı. Ne kadar endişe verici bir durum!
Diyelim ki bir mahkemeye müracaat etmek zorunda kaldınız, o savcıya veya o hâkime acaba neci diye mi bakacaksınız? Ya da hâkimler ve savcılar önlerine gelen dosyaya acaba kimcinin dosyası diye mi bakacak!
Olmaz öyle şey! Herkes yasaların kendisine tanıdığı haklar dâhilinde yargılayacak ve yargılanacak. Adalet olmazsa olmaz. Hukuk kuraları uygulanmazsa olmaz.
Hâkimin ocusu bucusu olmaz. Savcının paralelcisi hükümetçisi olmaz.
Peki nedir bu ayrıştırma öyleyse? Neden ayırdık hâkimleri ve savcıları ocu bucu diye?
Günah değil mi? Ayıp değil mi? Yazık değil mi?
Bırakınız herkes işini yapsın. Bırakınız hâkimlerimiz ve savcılarımız yasalar dahilinde görevlerini yapsınlar. Neden hukuku siyasallaştırıyorsunuz? Bunların tartışılması bile bir ilkellik olmalı!
Hükümet yarattığı canavarla mücadele etme adına önüne geleni ayrıştırıyor. Bari hukuka ilişmeyin. Bari adalet kavramına zarar vermeyin. Bari insanlarımızın güven duyduğu kurumları tartıştırmayın.
Bir hukuk devletinde yargıyı ele geçirmek gibi bir kavram olabilir mi? Yargı kararları elbette tartışmasız değildir ancak sizin beklediğiniz kararların çıkması için bir operasyon yapmanıza hukuk devletlerinde izin yoktur. Beğenmediğiniz yargı kararlarının düzeltilmesi için yine de yargıya ihtiyacınız vardır.
Yargıya çeki düzen verme yerine kendinize çeki düzen vermek zorundasınız.
Bu anlamda zor günler geçirdiğimiz apaçık ortadır. Hâkim ve savcıları açık açık bu tür
de ayrıştırmayı ve kamuoyu önünde tartıştırmayı çok yanlış buluyorum. Bu tartışmalar siyasilere bir şeyler kazandırıyor görünse de ülkeye, hukuka ve özellikle adalet kavramına çok şey kaybettiriyor.
Adalet kavramı üzerinde oluşacak kaygıları giderecek bir yolunuz var da biz mi bilmiyoruz!
Unutmayınız! Adalet mülkün temelidir. O temellerle çok uğraşmayınız!