Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Eğitim Sen’den 1. yarı yıl değerlendirmesi

Bu haberin fotoğrafı yok

Türk Eğitim Sen Giresun Şubesi Başkanı Arif Çetinkaya, sona eren 1. yarı yıl eğitim çalışmalarını değerlendirdi. Çetinkaya yaptığı yazılı açıklamada, “2014-2015 Eğitim-öğretim yılı 1. yarıyılı sona erdi. Bu yarı yılın değerlendirmesini yaptığımızda ilimizde ve Türkiye’de yaklaşık yüz bin öğretmen açığı ile eğitim-öğretim yılına başladık. Bu kadar açık olmasına rağmen norm kargaşası ile öğretmenler ve öğrenciler perişanlık yaşamışlardır. Ağustos ve Eylül aylarında tayinle okullarda göreve başlayan öğretmenlere Eylül ayı sonunda siz norm fazlasısınız denmiştir. Bu öğretmenlerin bir kısmı başka okullara gitmek zorunda kalmıştır. Bu ise öğrencilerimizin eğitimini olumsuz etkileyecektir. Anaokullarından rehber öğretmen kadrosunun kaldırılması öğrencilerimizin eğitimi açısından olumsuz olmuştur. Okullarımızda memur ve hizmetli eksikliği bulunmaktadır. Hizmetli eksikliği en fazla 9 ay süreli olarak asgari ücret karşılığı geçici statüde çalıştırılan iş kur elamanları ile giderilmeye çalışılmaktadır. Bu elamanlar kadrolu olarak çalıştırılsa bu problemler ortadan kalkacaktır. Bu statüde çalışan personel göreve başlayana kadar okullarımızda çocuklarımız sağlıksız ortamda eğitim öğretim yapmışlardır. Okullarımızda güvenliği sağlayacak personele ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu personeller bazı okullarda velilerin ücreti karşılaması ile çalıştırılmakta veya güvenlik personeli bulunmamaktadır.

İlimizde okul binası olmayan okullarımız bulunmaktadır. Bu okullarımız öğrencileri yetersiz veya geçici binalarda eğitim öğretim görmektedir. Bazı okullarımızda sınıflarda öğrenci sayısı fazladır. Bu problemin bir nedeni de okulların kayıtları için belirlenen bölgelerin belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Yeterli ödenek ayrılmadığından bazı okullarımızın laboratuvarlarında yeterli araç-gereç bulunmamaktadır.

Öğrenci velilerinden okulların ihtiyaçlarının karşılanması için para toplanmaya devam etmektedir. Bu okul yöneticilerinden kaynaklanan bir durum değildir. Özel okullara kaynak aktarılırken kendi okuluna yeterli kaynağı aktarmayan, yerel imkanlarla sorunların çözülmesini isteyen Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetten kaynaklanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları kendi okulları arasında dahi adil olarak dağıtmamaktadır. Bazı okullara yeterli kaynak aktarılırken, bazı okullar adeta velilerden dilencilik yapmaya mecbur edilmektedir.

Okullarımızda sigara…vb. bağımlılık yapan maddelerle mücadeleye özellikle önem vermeliyiz. Bu mücadelede başarı sağlanmasında velilerimize de önemli görevler düşmektedir. Okullarımızda bu konuda hassasiyet gösteren öğretmen, yönetici, veli, öğrenci ve emniyet mensuplarına da teşekkür ederiz. MEB yasası sonucunda okul müdür ve müdür yardımcıları ile İl Milli Eğitim Müdür ve Müdür yardımcılarının, İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin kadroları ellerinden alınmış, görevlendirme ile bu makamlar yönetilmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda Siyaset okullara müdahale etmeye başlamış,  yönetici atamada sendikal, ideolojik kayırmalar yapılmıştır. Bu durum mahkeme kararları ile de tescillenmiştir.

Mahkemelerin verdikleri yürütmeyi durdurma kararları uygulanmamakta, mahkemeyi kazananlar hukuka aykırı olarak eski görevlerine başlatılmadan puanlama yapılmak istenmektedir.  Tüm bu olumsuzluklara ve okullarda oluşan kaosa rağmen görevlerini fedakarca yapan öğretmenlerimiz, memurlarımız ve yardımcı personelimize de teşekkür ederiz. Velilerimiz öğrencilerimize destek olmalıdır. Aldıkları karnelerdeki başarı durumlarını artırmak için okul ve öğretmenlerle mutlaka işbirliği yapmalıdır. Öğretmene ve okula yeterli desteği sağlamayan, hatta öğretmeni ve okulunun yıpratılmasına sebep olan, bu olaylara ses çıkarmayan veliler bilmelidirler ki öncelikle kendi çocuklarının eğitimine ve geleceğine zarar vermektedirler. Problemlerimizi mutlaka işbirliği içinde çözüme kavuşturmalıyız.

Çocuklarımızın karnelerinde istemediğimiz düşük notları olabilir. Öncelikle bunun sebebini araştırıp ortadan kaldırmalıyız. Çocuklarımıza ön yargı ile yaklaşmamalıyız. Bu notlarda biz velilerinde payı olduğunu unutmamalıyız. Not yanında öğrencilerimizin kazanmaları gereken davranışlarının da eğitimde kazanılıp kazanılmadığını takip etmeliyiz. Öğrencilerimiz karnelerindeki başarı durumlarını daha üst düzeye çıkarmak için eksikliklerini tamamlamak için yarıyıl tatilini fırsat olarak değerlendirmelidir. İkinci yarıyılda lise ve üniversiteye giriş sınavına girecek tüm öğrencilerimize de başarılar dilerim” dedi.