Taşbaşı Parkı Cami Tartışmasında Amaç: Siyasi Hamle Mi?

Giresun’da Ramazan ayına denk getirilen bir tartışma, adeta gündemin ortasına bomba gibi düştü. Konu, Giresun Belediyesi’nin uhdesinde bulunan Taşbaşı Parkı’nın, Sultan Selim Han-ı Evvel Bin Bayezit Han-ı Sani Vakfı adlı faaliyeti bilinmeyen bir vakfa devredilmesi ve bu vakfın, kalıntısı dahi bulunmayan Sultan Selim Camii’nin yeniden inşasını hedeflemesi. Ancak burada dikkat çeken bir detay var: Bu devir kararını alan Giresun Belediyesi değil, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu. Skandal olarak nitelendirilen bu kararın arka planında kimlerin olduğu hâlâ bilinmiyor. Peki, bu tartışmada öne çıkan noktalar neler ve meseleye nasıl yaklaşılmalı?

KİMLERİN PARMAĞI VAR?

Taşbaşı Parkı ile ilgili kararın, Giresun Belediyesi’nin isteği dışında Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından alınmış olması, sürecin şeffaflığına dair ciddi soru işaretleri yaratıyor. Belediye bu devre karşı çıkarken, Kurul’un hangi gerekçelere dayanarak böyle bir karar aldığı ve bu süreçte hangi aktörlerin rol oynadığı konusu tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değil. Bu noktada, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kamuoyuna detaylı ve inandırıcı bir açıklama yapması elzemdir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine aykırı hareket edilmesi, halkın haklı tepkisini ve güvensizliğini daha da artırıyor.

CAMİ İHTİYACI GERÇEKÇİ Mİ?

Taşbaşı Parkı’na cami yapılmasının mantıklı bir gerekçesi olup olmadığı, bir diğer tartışma konusu. Parkın yakın çevresinde Hacı Miktat, Kapu Kahve, Kale ve Şeyh Keramettin camileri gibi dini ibadet ihtiyacını karşılayabilecek yapılar zaten bulunuyor. İnsan yoğunluğunun düşük olduğu bir bölgeye, zaten mevcut camilerin varlığı ortadayken yeni bir cami yapılması ne kadar isabetli? Yoksa burada asıl amaç, dini hassasiyetler üzerinden farklı bir rant elde etmek mi? Bu sorunun cevabı, yetkililerden gelecek net açıklamalarda gizli.

RAMAZAN AYINA DENK GETİRİLMESİ TESADÜF MÜ?

Kararın Ramazan ayına denk getirilmesi, zamanlamanın bilinçli olup olmadığına dair kuşkuları artırıyor. Ramazan gibi manevi hassasiyetlerin yüksek olduğu bir dönemde böyle bir konunun gündeme taşınması, toplumsal tepkilerin minimize edilmesi amacı mı taşıyor?

Yoksa sadece bir tesadüf mü?

Bu konuda Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yapacağı açıklamalar büyük önem taşıyor. Zira dini değerlerin siyasi ya da ekonomik rant uğruna kullanılması, toplumsal kutuplaşmayı ve güven erozyonunu daha da derinleştirir.

SİYASİ ARKA PLAN VE İKTİDAR DEĞİŞİMİ

Tartışmanın bir diğer önemli boyutu ise Giresun Belediyesi’nin yakın geçmişte AK Parti’den CHP’ye geçmiş olması. Bu değişimin ardından böyle bir devrin gerçekleştirilmesi, siyasi bir hamle olup olmadığı sorusunu da gündeme getiriyor. Eğer gerçekten bu vakıf devri, yerel yönetimi etkisiz kılmak ve eski iktidarın etkisini sürdürmek amacı taşıyorsa, bu durum yerel demokrasinin sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturur. Dolayısıyla, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararının arka planında siyasi bir saik olup olmadığının aydınlatılması gerekiyor.

NE YAPILMALI?

Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, bu devir işlemi ve cami yapımına dair tüm süreci kamuoyuna açık ve net bir şekilde açıklamalı. Kararın arka planında kimlerin olduğu ve hangi gerekçelere dayanılarak alındığı şeffaf bir biçimde paylaşılmalı.

Bölgedeki mevcut camiler ve ibadet kapasitesi göz önüne alınarak objektif bir ihtiyaç analizi yapılmalı. Yeni bir cami yapımının gerçekten gerekli olup olmadığı, bilimsel ve tarafsız bir raporla ortaya konulmalı.

Taşbaşı Parkı gibi kamusal alanlarla ilgili önemli kararlar alınırken, halkın görüşü mutlaka alınmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Kamuoyunun ve yerel yönetimin iradesi yok sayılmamalıdır.

Kararın siyasi bir hamle olup olmadığını araştıracak bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulmalı. Giresun Belediyesi’nin iradesi dışında alınan bu kararın arka planında siyasi bir motivasyon varsa, bu mutlaka açığa çıkarılmalıdır.

HESAP VEREBİLİRLİK ŞART

Sonuç olarak, Taşbaşı Parkı ve cami tartışmasında asıl mesele, dini ve siyasi hassasiyetlerden bağımsız olarak, kamusal yararın ve şeffaflığın esas alınmasıdır. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve ilgili vakfın, bu süreçte halkın endişelerini dikkate alarak hareket etmesi ve kamuoyunu tatmin edecek açıklamalarda bulunması gerekiyor. Aksi halde, bu ve benzeri tartışmaların toplumda daha büyük çatlaklar oluşturması ve yerel demokrasinin zarar görmesi kaçınılmaz olacaktır.