Nöbetçi Eczaneler
Milliyetçi Hareket Partisi Giresun İl Başkanı Av. Müjdat Öz, “Kuruluşu halka ve onu esas alan bir programa dayanan, adında da halk kelimesi bulunan CHP; Meclisten ve milletten kaçan, halktan kopuk bir parti haline gelmiştir” dedi.
“CHP yöneticileri kendi bahçesindeki mezbeleyi temizlemeyi unutup başkasının bahçesindeki çerçöpü karıştıranlar misali, MHP’yi yanlış içinde olmakla suçlayarak yanlıştan dönmeye çağırmaktadır” diyen İl Başkanı Öz yaptığı açıklamada; İktidar partisinin Anayasa ve yönetim değişikliğiyle ilgili teklifi henüz Meclise intikal ettirilmemişken, CHP yöneticilerinin MHP’nin tutumuyla ilgili senaryolar icat ederek, tarihi bir yanlışlık yapmakla ve AKP ile pazarlık içinde olmakla suçlaması abesle iştigaldir. Meclisin herhangi bir konuda irade beyan etmesi CHP için fobi, halka gidilmesi ihtimali de kâbustur. Kuruluşu halka ve onu esas alan bir programa dayanan, adında da halk kelimesi bulunan CHP; Meclisten ve milletten kaçan, halktan kopuk bir parti hâline gelmiştir. Türkiye’nin sorunlarına ilaç olacak somut alternatif çözümler bulmak yerine minare gölgesi kabilinden fikirler üretmektedir. Bu hâliyle CHP’nin, ne yükünü ve taşımaya heves ettiği yolcuları selametle karaya çıkarabilmesi, ne de onların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Atatürk’ün ruhu ve onun dünya görüşü olan çelik gibi Türk milliyetçiliğinin CHP’den sökülüp atıldığını ifade eden Başkan Öz; CHP, Şeytanın avukatlığını yapmak yerine ortak aklın, millî iradenin hâkimi; toplumsal bir zaruret olan millî mutabakatın savcısı olmalıdır. PKK’nın siyasi temsilcisi konumundaki HDP’nin hamiliğinden vazgeçmeli, FETÖ/PDY’ye zımni payanda olmaktan kaçınmalıdır” ifadelerine yer verdi.
“CHP, MHP’yi yanlış yapmakla suçlamak yerine, gövdesini çürüten bölücü akımlardan temizlenmeli ve kuruluş felsefesine geri dönerek milletimizin değerleriyle barışmayı denemelidir” diyen Başkan Öz sözlerine şöyle devam etti; “CHP, Anayasa ve yönetim değişikliğiyle ilgili tekliflere ayak direteceğine, kendi görüş ve önerilerini hem iktidar partisi, hem MHP, hem de kamuoyuyla açık yüreklilik içinde paylaşmalıdır. Nihai kararı verecek olan ne tek başına AKP, ne de kendi başına MHP’dir. Kararı millet adına parlamento verecek, buna göre gerekirse doğrudan milletin hakemliğine başvurulacaktır. Ana muhalefet partisine yakışan; bu çerçevede yapıcı bir yol takip etmek, polemik yerine diyalog kapılarını açık tutmaktır.”