Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Kudüs için ayaktayız, Filistin için buradayız” programı

TRABZON (AA) – Filistin'in

TRABZON (AA) – Filistin'in Ankara Büyükelçisi Fayed Mustafa, "Eğer baskı yaparak ve çeşitli yerlerde yardım dağıtarak, bize yardımlar vererek ulusal haklarımızdan vazgeçeceğimizi sanıyorlarsa biz onlara şunu diyoruz, biz hiçbir şey karşısında Filistin toprağının bir zerresinden vazgeçmeyeceğiz." dedi.

Mustafa, HAK-İŞ Kudüs Komitesi tarafından Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kudüs için ayaktayız, Filistin için buradayız" programında yaptığı konuşmada, İsrail'in uzun yıllarca Filistin halkını her şekilde hedef aldığını söyledi.

Kudüs kentinin yakınlarında bir ay önce 100'den fazla Filistinlinin evinin yerle bir olduğuna dikkati çeken Mustafa, "Bu da onların politikasının, planının bir parçasıdır. Özellikle Kudüs'teki insanlarımızı göçe zorlamak ve orayı Filistinlilerden boşaltarak kendi projelerini gerçekleştirmektir. Stratejileri açık ve nettir. Onların istediği asli kimliği İslam olan Kudüs kentini Yahudileştirmektir." diye konuştu.

Mustafa, Kudüs'te işgalci İsrail'in planlarının önündeki en büyük engelin Mescid-i Aksa olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mescid-i Aksa şu anda çok büyük risklerle karşı karşıyadır. Çünkü İsrail Mescid-i Aksa'yı bölmek istiyor. Bir, zaman yönünden, iki, mekan yönünden, üçüncü olarak Mescid-i Aksa'yı tamamen yıkmak ve ortadan kaldırmaktır. Bununla ilgili de bazı fotoğraflar dağıttılar. O fotoğraflarda Mescid-i Aksa tamamen ortadan kaldırılmış şekilde gözüküyor. Şu ana kadar sıraladıklarımız İsrail'in yaptıklarının sadece küçük bir bölümü. Bunları ve daha fazlasını da yapmaya devam ediyorlar."

Mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Mustafa, "Bütün bunları yaparken hedefleri bizim teslim olmamızsa eğer, hedefleri mücadeleye son vermemizse onlara şunu diyoruz, biz mücadelemize, direnişimize devam edeceğiz. İsterse yüzyıl daha devam etsin. Eğer baskı yaparak ve çeşitli yerlerde yardım dağıtarak, bize yardımlar vererek ulusal haklarımızdan vazgeçeceğimizi sanıyorlarsa biz onlara şunu diyoruz, bBiz hiçbir şey karşısında Filistin toprağının bir zerresinden vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

– "Bu mücadelenin tarafı olmak zorundayız"

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da bütün mazlumlara yönelik sorumlulukları bulunduğunu söyledi.

Filistin ve Kudüs konusunun da HAK-İŞ'in sorumluluklarından olduğuna işaret eden Arslan, "Biz bu mücadelenin tarafı olmak zorundayız. Amacımız bu sorunu çözebilmek için gücümüzü ve imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak hedefe bir adım yaklaşmaktır. Bu ne kadar zor olursa olsun bizim için esas olan taraf olmaktır. Biz haktan, adaletten tarafız. Hedefimiz hakkı ve adaleti hakim kılmaksa bunun için gücümüz nispetinde bu mücadeleyi sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Toplu sözleşme, daha fazla hak almak, yeni haklar elde etmek, HAK-İŞ'i büyütmek, yeni sendikalar kurmak, güç, imkan, kaynaklarını daha da büyütmenin sendikacılığın temel görevi olduğunu anlatan Arslan, bütün bu olanakları "kim için" ve "neden" sorularına cevap vererek kullanmaları gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin her yerinde Kudüs ve Filistin için bir meşale yakmanın HAK-İŞ'e yakışan bir sorumluluk olduğunu dile getiren Arslan, Kudüs'ün bütün direniş ve mücadeleye rağmen hala işgal altında bulunduğunu hatırlattı.

"Tam 65 yıl Mescid-i Aksa'da nöbet tutan ecdadın çocuklarıyız" ifadesini kullanan Arslan, şunları kaydetti:

"Bizim için Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin farklı bir anlam ifade ediyor. Tarihsel bir sorumluluğumuz var. Dört asırdan fazla o topraklarda barışı yaşatmışız. Aynı zamanda inançlarımızın gereği ilk kıblemiz ve Cenabıhak orayı etrafıyla beraber mübarek kılmış. Bütün bunlar bize Filistin davasına eğilmeyi, o davanın bir parçası olmayı emrediyor. Sadece bizim için değil, bütün milletimiz, ümmet için bu sorumluluk var ama ne yazık ki siyonist devlet ve onun hamileri bugün yaşadığımız acı ve hepimizin yüreklerini yakan bu tabloyu önümüze koyuyor. Ortadan kaldırılması gereken zulme karşı hepimizin birlikte hareket etmesi gerekiyor."

– "Kudüs düşerse bütün İslam alemi düşer"

HAK-İŞ Kudüs Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de Mescid-i Aksa'nın her gün İsrail'in saldırısına maruz kaldığını, Kudüs ve Filistin davasının bütün bir ümmetin davası olduğunu belirtti.

İslam aleminin öncelikli davasının Filistin ve Kudüs olduğunu anlatan Tanrıverdi, şöyle dedi:

"Filistin ve Kudüs bizim varoluş davamızdır. Kudüs düşerse bütün İslam alemi düşer. Onun için Kudüs düşmemeli, Allah'ın izniyle de düşmeyecek. Kudüs şerefli kentimiz, Mescid-i Aksa mukaddes kılınmış ilk kıblemiz ve mescidimizdir. Kudüs'ün derdi bizim derdimizdir, Kudüs'ün gözyaşı bizim gözyaşımızdır. Filistin'in acısı bizim acımızdır."

Programda HAK-İŞ Trabzon Şube Başkanı İsmail Hakkı Kaplan, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ahmet Adanur ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Mercan da konuşma yaptı.