Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

2002 SESSİZLİĞİ

O gün de Devlet Bahçeli ülkeyi erken seçime götürmüştü.
Durduk yerde koalisyon hükümetinden desteğini çektiği açıklamış ve Türkiye erken seçime gitmişti. Bugün de Devlet Bahçeli istedi diye tek parti hükümeti seçime gidiyor.
Garip bir benzerlik yok mu?
Türkiye erken seçime gidiyor, ülkenin yönetim modeli değişecek ve yeni bir yapılanmayla Türkiye yönetilecek ancak seçmenlerin seçime o ölçekte bir ilgisinin olduğunu söyleyemeyiz.
Bundan 16 yıl önce de manzara buna benzer bir görünümdeydi.
Türkiye çok ciddi bir ekonomik kriz yaşamış, meşhur 2001 krizi vurmuştu ülkeyi.
Bugün de ülkemiz insanı son günlerde dövizde yaşanan yükselişi izliyor endişeyle.
2002 seçimi Türkiye için bir milattır. Gerçekten bir dönem sona ermiş yeni bir dönem başlamıştır. Ülkenin yorgun insanları yeni bir arayışa yönelmiş, daha kurulalı 1.5 yıl olan ve lideri siyasi yasaklı olduğundan muhtar bile seçilemez denilen bir partiyi ülkeyi yönetmekle görevlendirmişti.
O bildiğimiz anlı şanlı partiler barajı bile geçememişti. Süleyman Demirel’in, Turgut Özal’ın ve Alparslan Türkeş’in partileri baraj altında kalmışlardı.
Sessiz devrim diye not düştüler o gün Türkiye’nin tarihini yazanlar.
Bütün anket şirketleri inanılmaz ölçüde yanıldılar.
Halk farklı bir şey yapmıştı.
O seçim dönemi de seçmen adına sakin geçmişti. Seçim meydanları hareketliydi; Genç Parti seçim meydanlarına ünlü sanatçılarla geliyor, önce sanatçı bir konser veriyor, ardından genel başkan konuşma yapıyordu.
Seçim meydanlarında döner ayran dağıtmak moda olmuştu.
Halk seçimle, meydanla, liderle ilgilenmiyordu.
Hislerim beni yanıltmıyorsa bu seçimde de aynı seçmen ilgisizliğini görüyorum
Seçim hazırlığı liderler düzeyinde sürerken halkta o heyecan yok. Meydanlara taşınan seçmenlerin samimiyeti sorgulanıyor. Geldiler ama sandıkta ne yapacakları belli değil endişesi yaşanıyor.
Liderler meydanları coşturamıyor. Önde bayrak sallayanların dışında bir görsellik yok.
Mevcut iktidarın yorulduğu apaçık ortada… Sözün bittiği yer dedikleri bu olmalı!
Seçim vaatleri ilgi çekmiyor; Neden 16 yıldır yapmadın diye soruyor analiz yapan seçmen.
Dövizinin ateşini seçimden sonra düşüreceğiz dediklerinde, seçime kadar neden müdahale etmiyorsunuz diye haykırıyor taraftar zihniyeti dışındaki seçmen.
Muhalefet ise ayrı bir eleştiri konusu… Nedense muhalefet partileri de seçmenin yeterince ilgisini çekmiyor. Meydanlar dolu ancak heyecan yok.
Sanki seçmen beklenmedik bir şeyler yapmanın hazırlığında. Gündelik yaşamda kendini yeterince mutlu hissetmeyen seçmen bu mutsuzluğunu sandığa yansıtacak gibi görünüyor.
Seçim sonuçları şaşırtıcı çıkarsa sakın şaşırmayın!
Biz bunu 2002 de yaşadık.
Elbette bu seçimin hukuki anlamda bir kazananı olacak ancak Türkiye insanı bununla mutlu olmayacak. Yeni yönetim ve yeni sistem gerçek anlamda ülkeye huzur getiremeyecek gibi görünüyor.
Bir grup seçmen taraftarı olduğu siyasi partinin veya liderinin seçimi kazanmasını takımları şampiyon olmuş gibi sevinçle kutlayacaklar ancak bu coşkulu ortam dalga dalga tüm yurda yayılamayacak.
Sığ siyasetin ağırlığını atamayacağız üzerimizden sürpriz bir sonuçla çıkamazsak bu seçimden. Bu sessizliği iyi dinlemek gerer.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678