Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Şaban Karakaya

Vatandaş faturasını ödeyemiyor, ödüyor sevgili kardeşim ödüyor

Sen ödemiyor san;
Hemde çok kötü ödüyor…
Evet sevgili dostlar,
Değerli canlar…
Bugün ulusal bir gazetemizde şöyle bir haber başlığı vardı;
“Vatandaşın yüzde-40’ı faturasını ödeyemiyor.”
Haberi okuyunca;
Önce tebessüm karışımı biraz güldüm…
Sonra da “bu haber başlığında bir yanlışlık var”diye düşündüm…
“Çünkü” dedim;
“Bu toplum, ne ekerse onu biçen bir toplum.”
Yani;
“Kol kırılır, yer içinde kalır” felsefesine sığınarak.
Düşmanının önünde ağlamayarak…
Ve acılarını yüreğinin derinliklerinde saklayarak faturasını bir şekilde öder….
Ki, üstelik bu rakam yüzde-40 filanda değildir…
Yani eksiktir, yanlıştır…
Neden yanlıştır?
Çünkü, 82 milyonun ( o kadar yoktur ya) bol keseden söylüyorum; 2 milyon küsurunu bir tarafa ayırırsak, geriye kalan 80 milyon bulguru kuru olanın faturasını ödüyor…
Hemde öylesine kötü ödüyor ki;
Ödeyeceği fatura ne zaman biter?
Ne zamana kadar daha fatura ödeyecek?
Daha onun zamanını tahmin edemiyor…
Neymiş efendim?
“Vatandaşın yüzde-40’ı faturasını ödeyemiyor-muş”
Ödeyemezse-ödeyemezsin…
Canı sağ olsun…
Üstelik;
Devletin onca devlete borcu var…
Vatandaşında kendi devletine borcu olsun, ne yazar…
Hem ne demişler;
“Borç yiğidin kamçısıdır”
Örneğin;
Devletimizin dış devletlere 472 milyar dolar borcu var deniliyor…
Ve ödemekte zorlandığı söyleniyor…
Vatandaşında kendi devletine 472 TL elektrik veya doğal gaz borcu olsun ne fark eder…
Bugün ödeyemiyorsa; gün gelir öder…
Üstelik dolaylı yoldan ödediği o kadar çok fatura var ki;
Hangi birisi sayalım…
Hangi birisini söyleyelim….
Farkında olmadan ödediği faturaları şimdi burada sıralamaya kalksak, hepten şaşırır kalır…
Neme lazım…
Belli mi olur; belki hepten kafayı üşütür!…
Onun için fazla depreştirip durmayalım bu konuyu…
Ama yinede vatandaşın (dolaylı yollardan) ve farkına varmadan şu faturaları ödediğini bilmesi gerekir diye düşünüyorum…
Örneğin;
Kıyısından-köşesinden katıldığımız veya bir-şekilde destek verilen savaşların faturasını ‘kaymak tabaka’ değil, vatandaş ödüyor…
Örneğin;
Başkanların, Bakanların ve bunlara yamanıp ‘abayı yakanların’ tüm lüks harcamalarının faturasını vatandaş ödüyor…
Örneğin;
Kimileri her ne kadar ‘doların inişi-çıkışı bizi ilgilendirmez’ dese de…
Onların; dolar karşılığı aldığı Yat ve Villaların, Kotraların faturasını bir-şekilde vatandaş ödüyor…
Örneğin;
Vatandaş her ne kadar kızını-oğlunu evlendirirken gramı 482 TL’yi bulan altın-bilezik alamasa da; bu ziynet eşyalarından alınmayan vergileri o traktörüne aldığı mazot üzerinden faturasını ödüyor…
Örneğin;
Ülkenin dört-bir yanında ve 2 bin dolayında HES Projesi adı altında dere yatakları yok edilerek ‘sel felaketleri’ sonucu yaşanan zararların faturasını vatandaşın yüzde-40’ı değil, yüzde-98’i ödüyor…
Örneğin;
Özel taşıtı olmasa da ve benzin fiyatları haftada bir yükselip 6.83 TL olsa da…
Bunun faturasını yine -dolaylı yollardan- vatandaş ödüyor…
Örneğin;
Yetkililerin verdiği resmi bilgilere göre ‘atanamayan öğretmen’ sayısı 450 bini çoktan geçti…
Elinde iki üniversite diploması olmasına karşın;
İş bulamayan…
İş aramaktan yorulan…
Ve her şeyi olur’una bırakan üniversiteli sayısı 1 milyonun üzerinde.
Yani daha iş filan aramıyorlar…
Ve iyice gına geldikleri içinde;
Ya Cep telefonu muhabbetlerine yada televizyonlardaki abur-cubur dizilere takılıyorlar…
Bu ‘fatura muhabbetini’ uzatmadan…
Sizlerinde kafasını daha fazla karıştırmadan sonlandıracak olursak, şöyle sonlandırmak isterim…
Kapitalizmin ve sömürü düzeninin hüküm sürdüğü hangi ülke olursa olsun; suyun başında oturanlar…
Bal çanağı elinde olanlar…
Fildişi Kulelerde oturanlar;
Hiçbir zaman fatura ödememişlerdir…
Kendi harcamalarını hep halka ödetmişlerdir…
Üstelik ‘fatura’ deyince sadece harcadığımız ve tükettiklerimizin karşılığı olarak düşünülmemeli diye düşünüyorum…
Çünkü ‘parasal değeri’ olanların bir şekilde, öyle veya böyle faturası ödenir de…
Ancak;
Demokrasi ve özgürlük tüketilmiş ise…
Zengin ile yoksul arasındaki mesafe iyiden iyiye açılmışsa…
Milyarlarla uğraşanlar ‘kuruşu’ çoktaaan unutmuşsa!…
Öz kaynaklar birilerine peşkeş çekilip satılmış ve üretimden iyice uzaklaşılmış’sa…
Tüketime yönelik reklamlar yapılıp ve tüketim baş-tacı yapılmışsa;
Vatandaşın sadece yüzde-40’ı elektrik faturasını ödemekte zorlanır ama bunun dışındaki faturaları toplumun yüzde-98’i ile birlikte bir şekilde öder…
Ve ödüyoruz da…
Yanlış mı düşünüyorum?
Buyurun o zaman…
Doğrusunu siz söyleyin…
Veya da eksiklerimi tamamlayın…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678