Şimşek; “Çanakkale ruhu asla vaz geçilemez”

Diyanet-Sen Giresun Şube Başkanı Sami Şimşek yayımlamış olduğu açıklamada, Çanakkale Ruhunun milletimizin asıl birleştirici ana unsuru olduğunu söyleyerek, şu açıklamalarda bulundu: “Adına destanlar, şiirler, ezgiler, türküler söylenen, ağıtlar yakılan; yıllar geçmesine rağmen kahramanlık mücadelesinin hala belleklerden silinmediği ve silinmeyecek olan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor, kahraman ecdadımızın bizlere bırakmış oldukları bu cennet yurdumuzda kardeşçe, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı temenni ediyorum. Bir elinde Kur’an, bir elinde silahla kahramanlık mücadelesi veren şehitlerimizin zafere ulaşmasının yegâne ana unsuru iman dolu kalpleriyle, yüce Allah’a göstermiş oldukları teslimiyettir. Her türlü silah, techisat, askeri üstünlüğünü elinde bulunduran düşman güçlerine üstünlük sağlamak ilahi kudretin takdiriyle mümkün olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Hem ecdadımızın bizlere bıraktığı bu cennet vatana sahip çıkmak, hem de iç ve dış mihraklara karşı sarsılmaz bir yüreğe sahip olmak için gençliğimizi dini değerleriyle hem dünyevi, hem uhrevi olarak yetiştirmek zorundayız. Bugün ülkemizde yaşanan bir takım sokak çatışmalarının, terör olaylarının, kadın cinayetlerinin, ahlak çöküntülerinin, kardeş kavgalarının asıl sebebi ülkemizde geçmiş yıllarda manevi eğitim üzerindeki baskılar ve yasaklar olmuştur. Bir milleti millet yapan; o milletin milli ve manevi değerlere bağlı almış olduğu eğitimdir. Yıllarca bu ülkemizde inançlı kesime gerici, yobaz, bağnaz gibi iğrenç yakıştırmaları yapanlar, başörtülü kız çocuklarımızın eğitim hakkını elinden alanlar, 28 Şubat 1998 post modern darbesiyle İmam-Hatip okullarına ve Kur’an Kurslarımıza kesintisiz 8 yıllık eğitimle en büyük ihaneti edenler Çanakkale Ruhuna en büyük darbeyi vurmuşlardır. Sağ ve sol kesim sivil toplum örgütleri de ne yazık ki, mazlumdan yana olmaları gerekirken, zalimden yana olmuşlardır. 28 Şubat sürecinde orduyu darbeye davet eden Batı Çalışma Grubu (5’li çete), 1997 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de alnı secdeli, hanımı başörtülü, manevi değerlere bağlı birinin Cumhurbaşkanlığı makamı için adaylığı söz konusu olunca da bu defa; 41tane sivil toplum örgütü günlerce birlikte çalışma yaparak Ulusal Birlik Hareketini kurmuşlardır. Atatürk Düşünce Derneği Başkanı Şener ERUYGUR başkanlığındaki Çanakkale ruhundan yoksun bu şahsiyetler üzülerek ifade edelim ki, kendilerini sağcı diye tarif eden Kamu Sen Konfederasyonu’nda tarihe kara bir leke olarak geçmiş şu açıklamalarını yapmışlardır: “Cumhurbaşkanlığı Makamı’nın cumhuriyet değerlerini açık ve gizli bir şekilde içine sindirememiş kişi ve kişilerce işgali kabul edilemez.” Herkes şunu çok iyi bilmeli ki, Çanakkale şehitlerimizin ruhu bizim için asla vaz geçilemez. Bu değerlerden bu milletimizi hiçbir kimse koparamayacaktır ve koparamamışlardır da. Bugün tüm okullarımızda Kur’an ve Siyeri Nebinin okutulması, Dini değerlerin çocuklarımıza öğretilmesi, her okulumuzda mescit açılması Çanakkale ruhunun bir tecellisidir. Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi:

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez”

Öyleyse yapılacak tek bir şey vardır. O da; Sağcısı, Solcusu, Lazı Çerkezi, Türkü Kürdü, Abazası, Gürcüsü top yekûn millet olarak Çanakkale Ruhuna sahip çıkıp, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşçe yaşamaktır. Şehitlerimizin kanlarıyla renklendirilmiş ay yıldızlı bayrağımızı ilelebet dünyanın her yerinde payidar kılmaktır.”