Platform, mevcut ekonomik koşullar altında kamu emekçilerinin maaşlarının eridiğini ve sefalet zammı olarak nitelendirdikleri düzenlemelere karşı olduklarını belirtti.
“Geçinemiyoruz” Sloganıyla Alanlardayız
KESK Giresun Şubeler Platformu, eylemde kamu emekçilerinin enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle tarihinin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşadığını dile getirdi. Platform adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Enflasyon karşısında maaşlarımız her gün daha fazla eriyor. Kamu kaynaklarının halkın ihtiyaçları yerine sermayeye aktarıldığı bir düzenin bedelini neden sadece emekçiler ödüyor? Biz kamu emekçileri olarak insanca yaşayacak bir üret istiyoruz.”
Ana Talepler
KESK Giresun Şubeler Platformu’nun eylemde dile getirdiği talepler şu şekilde sıralandı:
- En düşük memur maaşının yoksulluk sınırına, yani 79.000 TL’ye çıkarılması.
- Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması.
- Kamu çalışanlarının vergi diliminin %10 seviyesinde sabitlenmesi ve temel gıda ürünlerindeki dolaylı vergilerin kaldırılması.
- Barınma sorununa yönelik, özellikle metropollerde, kiranın karşılanması için güncel veriyle uyumlu kira yardımı yapılması.
- Grev hakkının anayasal güvence altına alınması ve sendikalara etkin müdahale yetkisi verilmesi.
- Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projelere değil, halkın temel ihtiyaçlarına yönelik kullanılması.
Vergi Adaleti ve Emeklilik Talepleri
Eylemde, üretlerin büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından dolayı kamu çalışanlarının ciddi gelir kaybı yaşadığı belirtildi. Adil bir vergi sistemi talep eden kamu emekçileri, şu açıklamada bulundu:
“Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınan bir sistem istiyoruz. Vergi diliminin %10’da sabitlenmesi kamu emekçilerinin yaşama şartlarını iyileştirecektir.”
Mücadele Sürecek
KESK Giresun Şubeler Platformu, taleplerinin karşılanmaması halinde dayanışmayı yükselteceklerini ve ülkenin tüm meydanlarında eylemlerine devam edeceklerini belirtti. İş bırakma eylemi sırasında “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganları atıldı ve grev hakkının anayasal güvence altına alınması çağrısı yapıldı.