Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Şaban Karakaya

ILICALI REKOR KIRIYOR GÖĞSÜMÜZ KABARIYOR

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Duydunuz mu bilmem…
Duymadıysanız ben söyleyeyim;
“Acun Ilıcalı’nın ‘Survivor’ yarışması 3 milyon kişiyle dünyada izlenme rekoru kırmış.”
Siz nasıl düşünürsünüz onu bilemem ama..
Bana soracak olursanız;
Bu haber bana Şeker Bayramını kutladığımız şu günlerde vallahi şeker gibi geldi!
Gururlanmadım, göğsüm kabarmadı dersem yalan olur..
Ne yalan söyleyeyim; çok gururlandım!
Hatta bu güzel haberi duyunca neredeyse mutluluktan ağlayacaktım!
Pardon duyamadım..
İçinizden birisi “Survivor da ne?” der gibi bir ses duydum!
Ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmiyor musunuz?
Bilmiyorsanız çok yazık!
Vallahi doğruyu söylemek gerekirse bende bilmiyordum…
Ayıp değil ya..
‘Survivor’ sözcüğünün ne anlama geldiğini İnternet denilen aygıta girip baktım;
Şöyle tarif ediyor ‘Survivor’ sözcüğünü;
“Hayatta ve ayakta kalmak”
“Hayatta kalarak,ayrılanların malına sahip olmak” imiş..
Ancak, bu programın sürekli takipçisi ve tiryakisi olmasam da;
“Acaba bu program hangi konulara el atıyor ve eğlence yoluyla, gençlerimize ve topluma ne gibi bir yol gösteriyor” diye merak edip izlediğim oldu..
Birbirlerini çekiştirmelerini..
Ağız dolusu hakaret etmelerini..
Sanki ‘memleket sorunlarıyla’ yakından ilgilenirmiş gibi gündelik sorunlarını masaya yatırmış gibi en yüksek sesle şöyle diyorlardı;
“Bunu bütün Türkiye izliyor, bütün dünya izliyor”
“Kimin haklı olup olmadığına halkımız karar verecek”
“Kim haklıysa onu seçecek” gibi konuşmalarını dinlemiştim.
Hatta (aklımın ermediği içinde) cahilane bir şekilde eleştirmiştim!
Eski kafalılık işte..
Cahillik!
Günümüzde çok kullanılan sözcükle ifade edersek;
Çağın yeniliklerine ters düşen dinazorluk!
Banal kalma yani..
Meğer sözünü ettiğimiz ‘Survivor Yarışması’ salt bizim ülkemizde değil, tüm dünya tarafından izlenirmiş..
İzlendiği yetmediği gibi birde ‘izlenme rekoru’ kırmış..
Pardon!?
İçinizden biri daha “O gençler kimin çocuklarıymış?” gibi bir ses, bir soru soran mı oldu?
Doğru mu duydum?
Efendim;
Vallahi ben bilmiyorum bu gençler kimin çocuğu olduğunu..
Gündelik yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini!
Herhangi bir iş kolunda çalışıp-çalışmadıklarını bende bilmiyorum…
Yoksa bir eli yağda mıdır,balda mıdır?
Dar gelirli bir ailenin çocukları mıdır?
Bülbül öten bahçeli evlerde mi otururlar?
Yoksa gecekondu gençleri midir orasını bende bilemiyorum.
Ama senin oğlunu ve kızını çok iyi tanıyorum..
Çünkü hala bir işe giremediğini çok iyi biliyorum..
Elinde tapu gibi ‘öğretmenlik diploması’ olmasına rağmen; hala ataması yapılmadığını biliyorum..
Senin komşunun veya öz yeğenin elinde iki üniversite diploması olmasına karşın; gazete sayfalarında ‘iş ilanı’takip ettiğini çok-çok iyi biliyorum..
Hele hele işsizliği ve üretimin dışında kalmayı onur meselesi yapıp, onlarca gencin intihar ettiğini de biliyorum..
Bırakın bu izlenme rekoru kıran ‘Surviror yarışmasını’ bir yana..
Daha dünü kadar, gençleri kızlı-erkekli bir odaya doldurulan ve ardından da;
“Gelinim olur musun?”
“Şöhret yolunda yürür müsün?” gibi..
Saçma-sapan..
İpe-sapa gelmez programlarla bizleri televizyon başına kilitleyip, ülke ve dünya sorunlarından uzaklaştırıldığı günleri de biliyorum.
Şimdi yine birisi de kalkıp diyecektir ki;
“Yahu kardeşim, bir sürü TV Kanalı var. Beğenmiyorsan başka kanalları aç seyret” diye düşünenlerde yok değildir hani…
Ki, bu sözün patenti de -herkese televizyon kurma özgürlüğü veren- tonton başbakanımız Turgut Özal’a aittir..
Yani o sözü ilk o söylemişti..
Demişti demesine de…
Ancak (devletin TRT’si de dahil) hangi TV kanalına geçiş yapsak aynı programların benzerini izlemekten kurtulamamıştık…
Hatta yağmurdan kaçarken, doluya tutulmuştuk..
Tıpkı şu günlerde olduğu gibi…
Özetleyerek sonlandıracak olursak..
Şeker Bayramıyla birlikte gelen Surviror Yarışmasının dünyada rekor kırması sizleri bilmem ama beni çok mutlu etti..
Ve bu mutluluğu en az birkaç gün yaşamak istiyorum..
Onun için sakına sakın bana;
“Ülkede ne kadar işsiz genç var biliyor musun?”
“Eğitim sorunu gittikçe çıkmaza giriyor, bataklığa sürükleniyor bundan hiç haberin var mı?” gibi sorular sormayın…
Yani bu tür can sıkıcı sorularla;
Üç kuruşluk keyfimi kaçırmayın!
Kısaca demem o ki;
İşsizlik, aşsızlık, yoksulluk konusunda kimin sorunu varsa;
Varsın sorunlarını o düşünsün!
Ben, dünyada izlenme rekoru kıran ‘Survivor Yarışmasının’ gösterdiği başarının tadını çıkarmak istiyorum!
Son sözü rahmetli Süleyman Demirel’in 26 Mayıs 1968 yılında söylediği ve hafızalarımızdan silemediğimiz tarihi demecine bırakıyorum..
Bundan 52 yıl önce şöyle demişti başbakan Süleyman Demirel;
“Düzeni değiştirmek isteyenler, meczuptur, anarşisttir.” demişti.
Vallahi mevcut düzende çok-çok değişiklik olmayı oldu da…
Ancak bunu anarşist solcular mı değiştirdi, yoksa 70 yıldır bu ülkeyi idare eden muktedirler mi değiştirdi? onu bilemem…
Bunun yorumunu da sizlerin vicdan ve insafına bırakıyorum.
Hoş kalın..
Hoşça kalın..
Sağlık ve sevgiyle kalın..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678