Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EMEP, hükümeti istifaya çağırdı

Emek Partisi Giresun Temsilcisi

Emek Partisi Giresun Temsilcisi Halit Keskin, stadyumlardan yükselen “Hükümet İstifa” seslerine karşı iktidar tarafından yapılan değerlendirmelerin tehdit içerdiğini vurgulayarak, “Hükümet istifa, diye haykırıyoruz” dedi.

Deprem sonrası halkın mağduriyetinin giderilememesi, Kızılay’ın çadır satışı sonucu başlayan tartışmalara da değinen Emek Partisi Giresun Temsilcisi Halit Keskin, “İktidar depremde yıkıntılar altında kaldı. İnsanlar yıkıntılar altında kurtarıcı ararken halkın kendi kendine dayanışması dışında iktidar ortada yoktu. AFAD, Kızılay; partilerin, sendikaların, derneklerin hızına yetişemedi. Yıkımın acısı büyük oldu. Bu duruma tepki gösterenleri hainlikle suçlayama basitliğini de gösterebildiler” dedi.

“HÜKÜMET İSTİFA” DEMOKRATİK BİR TEPKİDİR

İktidarın olumsuz girişimleri karşısında “İstifa” seslerinin yükseltilmesinin demokratik bir hak olduğunu vurgulayan Keskin, “AKP döneminin başlangıcı olan 2002 yılına kadar, tüm hükümetlere “İstifa” çağrıları yapılmış ve hiçbir hükümet bu çağrıları “hainlikle” ya da “tepkiyle” karşılanmamıştı. Hükümete karşı eleştirileri, talepleri tepkiyle karşılamak, tehdit etmek tek adam rejiminin mimarı AKP hükümeti ile başladı. Bu açıkça, baskı ve şiddetle yönetme anlayışından kaynaklanmaktadır. Ancak bilinmelidir ki, seçime günler de kalsa “Hükümet İstifa” sesleri kesilmeyecek, büyüyerek devam edecektir” dedi.

KIZILAY ŞİRKET OLMUŞ

Kızılay’ın yardım ve destek derneği olduğunu belirten Keskin, “Kızılay misyonunu bitirmiş, kar sağlayan bir şirket olmuş. Depremde çadır gereksinimini gidermesi gerekirken çadır satan bir şirket olarak ortaya çıkması kabul edilemez. Yapılan bağışların halkın gereksinimlerine kullanılmalıdır.  Kızılay’ın çadır satması halkın acılarını ticarileştirmektir ve kabul edilemez bir suçtur. Bunun hesabı sorulacaktır” dedi.