Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DOKA’ya, GESOB’tan tepki!

Bu haberin fotoğrafı yok

Giresun Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ali Kara, kısa adı (DOKA) olan Doğu Karadeniz kalkınma Ajansına yönelik eleştiri ve iddialarını sürdürdü. Kara, DOKA’nın mevcut haliyle Trabzon’un kalkınmasından başka bir işe yaramadığını öne sürdü.  Kara,  DOKA’nın 6 vilayeti kapsayan bir ajans olduğunu bu haliyle de Türkiye’nin en kalabalık kalkınma ajansını teşkil ettiğini belirterek, “Altı ilin gerek coğrafi yapısı gerek gelişmişlik düzeyi nedeniyle bu Ajansın adil ir hizmet veremeyeceğini özellikle Giresun’un bu durumdan negatif etkileneceğini zaman geçmeden bu durumun düzeltilmesini önermemiz 2012 Ocak ayında Ordu ve Giresun Sivil Toplum Kuruluşları olarak ayrı bir ajansın kurulma zaruretini bildirmemize karşı konuya duyarsız kalınmıştır. Ajansın bu güne kadar uyguladığı politika nedeniyle kaynaklar Kalkınma Ajansı Kanunundaki amaçların aksine tercih edilmiş, gelişme düzeyi ilimizden çok çok ileride olan bir il pilot bölge ilan edilerek gelişmişlik farkı ilimiz aleyhine daha da büyüme trendine girmiştir” dedi. Kalkınma Ajansının 2014-2023 yıllarını planlayan hedeflerini özetle incelediğimizde Giresun ilini bu günkü halinden daha geriye götürdüğünü gelişmiş olan Trabzon iline kaynakların hemen hemen tamamının yönlendirildiğini müşahade etmekteyiz.

GİRESUN’A BİÇİLEN ROL

Bu bölge planında Trabzon, Rize, Ordu ve Artvin’in kalkınma ve yatırımda öncelikli noktaya çekildiği Giresun’a ise doğal mecrasında yetişen fındığa dayalı bir rolün biçildiği Trabzon ve Rize’ye çok yönlü sanayi ve teknoloji uluslararası spor ve kültür merkezleri, Ordu iline Fındığın yanında Kültür ve Turizm odaklı bir kalkınmanın hedeflendiği,  Gümüşhane’nin tarımsal üretim odaklı bir organik tarım merkezi olarak gelişimi hedeflendiği (bölge planı sayfa 149) da açıkça görülmektedir.

Yine Bölge Planının 138’nci sayfasında Doğu Karadeniz’in Rize-Trabzon Hopa Limanlarının daha aktif hale getirilmesini ve Trabzon Limanının Orta Doğu-Kafkasların Transit Taşıma Merkezi olması hedeflenmiş bölgenin Trabzon’dan sonraki ikinci büyük limanı olan Giresun Limanı adeta yok sayılmıştır. Aynı sayfada Ulaştırma Bakanlığınca nihai ÇET Raporu 2012 tarihinde bitirilip programı beklenen Giresun ekonomisi için hayati önem arz eden Erzincan-Gümüşhane Tirebolu-Trabzon Projesinden bu bölge planında Tirebolu kurnazca çıkarılmıştır. Ayrıca Bölge Planı sayfa 209 da Rize ve Trabzon’un serbest bölge olmasının yanında Lojistik Üst olması hedeflenmiş, Lojistik Akademide bu bölgeye kaydırılmıştır.

Planda sayfa 211 de Karadeniz’in tek yaşanabilir tabiat cenneti olan doğal Giresun Adasından söz edilmezken 2 Beş Yıldızlı Otel, yapay deniz, Tema Parkı, Marina, Spor Tesisleri, Lüks Konutlar, Opera Binası, Alışveriş Merkezleri, İş Merkezleri, Restaurantlar, Kafeler, Açık ve Kapalı yüzme havuzları, Yöresel Ürün Satış Merkezleri, Eğlence Mekanları, Tematik Müzesi Olan 2 milyar maliyetli Suni Ada (Turizm Adası) Trabzon’a planlanmıştır. Özetle bu haliyle Giresun’u adeta cezalandırmış fındık dışında bir öngörü ileri sürmemiştir. Genel olarak bölgeyi bu plandaki yapıyla ele aldığımızda Artvin’in büyük Baraj Projeleri yanında Kültür, Turizm ve Ticaret, Ulaşım Projeleri ile gelişmesinin hedeflendiği; Rize’nin Anadolu’ya ve Kafkaslara ulaşım projeleri, serbest bölge ve lojistik merkez ve havaalanı projeleri ile gelişmesinin hedeflendiği; Trabzon’un marka şehir olmasının yanında, Avrasya projeleri ve Kalkınma Ajansının tüm imkanlarının seferber edildiği pilot bölge olarak gelişmesinin hedeflendiği, Gümüşhane’nin tarım merkezli bir kalkınma ile gelişiminin hedeflendiği, Ordu’nun alt yapı ve ulaşım projeleri ile Ordu-Sivas, Ordu-Tokat bağlantılı Bölünmüş yol projeleri, fındık tarımı, Turizm ve Kültür şehri olarak gelişmesinin hedeflendiği Karayolu ulaşımında bütün bağlantı merkezlerinin Trabzon’a odaklandığı görülmektedir (bölge planı sayfa 135-136);

Giresun’un ise fındık dışında önemli hiçbir projeye dahil edilmediği görülmektedir. Oysa Kanunun kuruluş amacı olan iller arası gelişmişlik farkının giderilmesi kamu hizmetleri de dikkate alındığında iller içinde Kamudan yeterli desteği tam olarak alamayan ilimiz, komşu iller gibi Anadolu’ya açılmış ve açılma programında olan Duble (bölünmüş) yolları olmaması nedeniyle Limanının yeterince çalıştıramayan ve komşularıyla ticari rekabet imkanı olmayan bir konumdadır. Giresun’un ticari kaderini değiştirebilecek bir proje olan Erzincan-Gümüşhane-Trebolu-Trobzon Tren Yolu ve bu yolun denizle birleştiği nokta olacak olan Tirebolu’ya Uluslararası Marpol Limanın engellenmeye çalışılması Giresun için büyük bir handikap olacaktır. Trabzon ve Rize Limanlarının Serbest Bölge olması Limanımızın bu imkanlardan yararlanması ve Lojistik Merkezimizin olmaması ilimizin ticari rekabet gücünü kırdığı gibi ilin gelişmesine yönelik hedef projeler engellenmekte, bölgede nadide yayla ve doğaya sahip bir il bu plan hedefinde Turizm ve Kültür hedeflerinden uzaklaştırılmaktadır. Sadece komşularımızın seyahati için şehir merkezinde deniz kenarından Karadeniz duble yolu geçirilmiş, vatandaşın denizle irtibatı kesildiği gibi şehir merkezi gerek nüfus yoğunluğu, gerekse trafik sıkışıklığı ile yaşanmaz hale getirilmiştir. Kent merkezi güney çevre yolu programı halen çıkarılmamış oysa komşularımız bu avantajlarını en iyi şekilde kullanmışlardır

Sonuç olarak bu planın tamamen Giresun ili aleyhine kurnazca tasarlanmış bir senaryo oluğu çok net bir biçimde kendini göstermiştir. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı yetkilileri öncelikle yaptıkları bu hatadan süratle dönüp planı Giresun’un ihtiyaçlarını giderecek şekilde düzeltmeye davet etmekteyiz. Eğer Giresun’un mağduriyetleri giderilemiyorsa buradaki engellemeler kamuoyuna net bir şekilde anlatılarak Ordu-Giresun-Gümüşhane veya Tokat’tan oluşacak 3 ilden bir Kalkınma Ajansının kurulma çalışmalarına zaman geçmeden başlanması için Milletvekillerimize iktidar ve muhalefete bu tarihi çağrıyı yapıyoruz.