Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Şaban Karakaya

Dereleri kurutanın kod adı: HES, evlerde oturmanın kod adı: HES

Pes…
Vallahi pes…
Gittikçe yaşam alanlarımız daralıyor…
Gürül gürül akan derelerimizi kurutan; HES…
Evde oturmanın adını koydular; HES…
Gecikmeli de olsa;
Merhaba sevgili dostlar,
Merhaba değerli canlar,
Baştan söylemedi demeyin;
Bugünkü sohbetimiz kimilerine göre ‘geyik muhabbeti’ tadında olduğu gibi…
Kimilerine göre de ‘ceviz kabuğunun içini’ doldurmayabilir…
Ve kimilerine göre de; ciddiye alınabilir…
Onun için sohbetimize sonuna kadar katılan katılır, katılmayan katılmayabilir.
Neden böyle ikircikli düşünüyorum?
Çünkü HES’lere karşı olanlar olduğu gibi, üzerine toz kondurmayanlar da var…
Yani, daha anlaşılır bir ifadeyle söyleyecek olursak;
HES’lerden ‘nemalananlar, yararlananlar’ olduğu gibi zarar görenlerde var…
Her neyse…
Daha fazla zaman kaybetmeden asıl anlatmak istediğimiz konuya geçelim…
Efendim;
Sohbetimizin üst başlığında da belirttiğim gibi iki HES’imiz var…
Birinci HES’imiz;
“Sizlere elektrik üreteceğiz” diyerek, ırmaklarımızı ve derelerimizi kurutan HES..
İkinci HES’imiz ise;
“Hayat Eve Sığar” sloganıyla bizleri evlerimizde hapis tutmak için söylenen HES…
Birinci HES’imizin artık ne işe yarayıp-yaramadığını herkes ezbere biliyor…
Ancak ikinci HES’imizi (benim gibi) toplumun çoğu kesimi bilmiyor…
Ve bu nedenle (bilmeyenler için) 2. HES konumuza bildiğim kadarıyla bir açıklık getirmek istiyorum…
Şöyle ki;
İkinci HES’imizin parantez açılımı “Hayat Eve Sığar” şeklinde…
Yani, Kovit-19 Pandemi tehlikesi nedeniyle ‘fazla dışarıya çıkmayın’ diyor…
Çıkacaksanız; mutlaka HES kodu alacaksınız deniliyor…
HES kodu almazsanız;
Kamu binalarına giremezsiniz…
Uçağa, trene, otobüse ve toplu taşıtlara binemezsiniz…
Yani bir yerden-bir yere gidemezsiniz diyor…
Onun için en fazla 45 gün geçerli…
Yolculuk tarihinden itibaren en az 7 gün geçerliliği olan HES kodu almalısınız deniliyor.
Aldığınız HES kodu kaç günlük aldıysanız o süre içerisinde kullanabilirsiniz…
HES kodunuzun süresi dolunca tekrar HES kodu almak zorundasınız diyorlar…
Alınan bir HES kodundan bütün aile yararlanamıyor ve herkesin tek-tek HES kodu alması gerekiyormuş…
Ancak kendi arabanızla seyahat etmek istiyorsanız HES kodu almanız gerekmiyormuş.
Ve aldığınız bu HES kodu da sadece Türkiye içerisinde geçerli oluyormuş…
Öğrendiğim ve bildiğim kadarıyla özetlemeye çalıştım…
Umarım bilmeyen birisine bir yararım olmuştur…
Şimdi bu (bana göre her ikisi de can sıkıcı olan) sohbetimizi özetleyerek sonlandıracak olursak;
Birincisinin kod adı: HES olan Hidroelektrik Santralleri derelerimiz kurutuyor…
Doğaya büyük zararlar veriyor…
Çevresinde ne kadar bitki örtüsü ve orman varsa hepsini yok ediyor…
Suyun içerisinde yaşayan tüm canlıları ölümüne neden oluyor…
Sadece bitki örtüsünü yok etmiyor; içinde yaşayan tüm canlıların yaşam alanını da ortadan kaldırıyor…
Doğanın dengesini bozduğu için adı-sanı duyulmayan hastalıklar ortaya çıkıyor…
Nerede bir HES inşaatı yapılmışsa; orada toprak erezyonu hızlanıyor ve sel felaketi meydana geliyor…
Barajlarda fazla buharlaşma olduğu için tuz oranı yükseliyor ve toprağın verimi yok oluyor…
Bu kadar tahribat, bu kadar zarar yetmez mi?
Sonuç;
Siz nasıl düşünürsünüz onu bilemem ama…
Ben, hem derelerimizi kurutan, canlılar dünyasının yuvalarını yıkan HES’lede canımı sıkıyor…
Bir yere seyahat etmek için almam gereken HES kodu da bana sıkıcı geliyor…
Ha birde unutmadan;
Bu zamana kadar ülkemizde 1800’ün üzerinde ‘elektrik üreteceğiz’ diye kurulmuş HES olduğu söyleniyor…
Ama ‘elektrik üretiminde’ şu kadar ileri gittik diye hiçbir kimse bir şey söylemiyor…
Yani kısaca demem o ki; “kurulan santraller, elektrik üretmeyecekse niye kuruluyor?”
Hani bize “HES’ler kurulunca elektrik kilovatımız çoğalacak ve elektriği daha ucuza yakacaksınız” diyorlardı da unun için böyle bir soru sorma gereği duydum…
Hatta şu sıralar ‘elektriğe yapılan zamlar’ canımızı acıtmaya başladı da onun için böyle saçma-sapan sorular soruyorum…
Bilmem anlatabiliyor muyum!?
Buyurun…
Zaten şimdi söz sırası sizin…
Bu konuda söyleyecekleriniz varsa; sizde söyleyiniz…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678