Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Canlı ve güçlü saçlar için “PRP Tedavisi”

Bu haberin fotoğrafı yok

İSTANBUL (AA)- Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Karakoca Başaran, PRP’nin (Platelet Rich Plasma) saç tedavisinde de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağladığını, saç dökülmesinde hastaların oldukça etkin sonuçlar aldığına dikkati çekerek, saç köklerini güçlendirerek daha canlı ve güçlü olarak saçlı deri üzerine çıkmasını sağladığını belirtti.

Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, PRP işleminin doktorlar tarafından uygulanması gereken bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek, “Öncelikle hastadan alınan yaklaşık 10 cc kan steril şartlarda özel bir tüpün içine konulur. Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılır. Kanın tronbositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılmış olur. Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemi ile ilgili alana uygulanır. PRP yaklaşık 2 hafta ara ile uygulanabilen düşük seviyede ağrılı bir uygulamadır. Ortalama 6-8 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulanır. PRP kürü tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlarla işlemin devamı sağlanabilir." değerlendirmesinde bulundu.

– Doğal bir gençleşme sağlar

Başaran, vücuttaki temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan plateletlerin içerdikleri büyüme faktörleri sayesinde yara iyileşmesinde önemli role sahip olduğuna dikkati çekti. Karakoca, kozmetik dermatolojide cilt gençleştirme, leke tedavisi, yara izleri, akne izleri, çatlakların giderilmesi ve saç dökülmesi tedavisinde de kullanılan PRP tedavisinin, vücuda herhangi bir yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağladığını belirtti.

Yaş ve çevresel faktörler nedeniyle yaşlanan deride, gözle görülebilen birçok değişiklik olduğunu ifade eden Karakoca, ''Derinin elastikiyeti azalır, kırışıklıklar artar ve deride sarkmalar meydana gelir. Tüm bunlardan; derideki kollajen, elastik liflerdeki azalma ve yapılarındaki bozulma sorumludur. Anti-aging (Yaşlanmaya karşı) amaçlı PRP tedavisi ile plateletlerin içerdiği büyüme faktörleri sayesinde, derideki kollajen ve elastik liflerin yapımının artırılması hedeflenir. PRP yaptıranlar ilk seanslardan itibaren öncelikle cildin kuru ve mat görünümünde düzelme fark ederler. Takip eden uygulamalar ile PRP yaptıranlarda kırışıklarda hafifleme, cildin elastikiyetinde artma gözlenir. PRP günümüzde diyabet ve varise bağlı iyileşmeyen bacak yaralarında yara iyileşmesi sürecini hızlandırmak için de kullanılmaktadır.'' dedi.

– Yüz, boyun ve kollara uygulanabilir

Başaran , PRP ile cilt gençleştirme çoğunlukla yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudun çeşitli bölümleri için düşünüleceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“PRP kolay ve güvenli biçimde uygulanır. Özellikle lazer ve peeling gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasını sağlamak mümkün olur. UV ışınlarına maruz kalmış ciltlerde kırışıklıkların, lekelerin, çöküntülerin giderilmesi sağlanabilir. Esneklik ve parlaklığın cilde yeniden kazandırılması da PRP ile cilt gençleştirmenin en önemli sonuçlarından biridir. Ayrıca vücuttaki iyileşmesi uzun süren yaraların iyileştirilmesi, çatlak gibi deri niteliğinin zarar gördüğü durumlar da PRP ile kontrol altına alınabilir.

PRP, saç tedavisinde de başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlar ve saç dökülmesinde hastalar etkin sonuçlar alır. Bilinenin aksine PRP işlemi var olmayan saç köklerini çıkarmaz. Deri altında kalmış saç köklerini güçlendirerek daha canlı ve güçlü olarak saçlı deri üzerine çıkmasını sağlar. Bu uygulamanın temelinde doku yenilenmesi vardır. PRP ile saç tedavisi ortalama 15 günde bir en fazla 30 dakika uygulanır ve genellikle 6-8 seans sürer. PRP kürü tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlarla işlemin devamı sağlanabilir. PRP sadece yaşlanma belirtilerini hafifletmeye yaramaz. Aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatarak adeta ’gençlik aşısı‘ etkisi gösterir. Bu nedenle yaşlanma belirtilerini beklemeden yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her yetişkinin başvurabileceği bir yöntemdir.“