Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin toplantısında yaptığı yerli otomobili üretiniz çağrısı bayağı ses getirmişe benziyor.
TOBB kolları sıvamış görünüyor, başladı başlayacak!
Ancak ufak bir sorun var.
Konuyla ilgi olarak Fatih Çekirge Hürriyet Gazetesi’nde genişçe bir yazı yazdı.
Konuyu TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’yla görüşmüş. Hisarcıklıoğlu; yaparız, o iş kolay demiş. Ama demiş; Kime satacağız? Ufak bir sorun dediğimiz de bu.
Pazarlama sorunu, dünya rekabet ortamında Türk Malı otomobiller nasıl satacağız?
Hisarcıklıoğlu; yerli otomobilin tüm parçalarını yerli imalat olarak yapabileceklerini söylüyor. TOBB bünyesinde dünya çapında sanayi ürünleri üreten firmalar var.
Sorun pazarlamada!
Aslında işin en kolay yanı burası olmalı.
Üretilen yerli arabaları devlet satın alsın. Bütün resmi kurumların kullandığı arabaları yerli otomobil olarak kullanalım. Yine devletin kiraladığı araçlara da yerli olma şartı getirelim. Kendi insanımızı da yerli otomobil kullanımı konusunda teşvik edelim.
Devlet buna benzer işleri zaten yapıyor.
Mesela köprü yapıyor. Köprüyü özel sektöre yaptırıyor ve belli bir araç sayısı geçişi garantisi veriyor. Ayda diyor 40 bin araç geçecek, ona göre paranı toplayacaksın: o sayıya ulaşamazsan farkı ben vereceğim.
Bu son yapılan köprüler aynı yöntemle inşa ediliyor. Çanakkale Boğazı’na yapılacak köprünün de yapımı o yöntemle sağlanacak.
Son aylarda hayatımıza giren Şehir Hastaneleri de öyle; Şu kadar hasta gelecek ve şu kadar para bırakacak… Gelmezse farkı devlet karşılayacak. Yanılmıyorsam Avrasya Tüneli de aynı yöntemle yapıldı. Şu kadar geçiş olacak, olmazsa paran bende…
Maksat iş yapılsın. Vatandaşa hizmet götürülsün.
Aynı yöntemi yerli otomobilde de uygulayabiliriz.
Maksat yerli araba yapmak…
Türk sanayici yerli araba imalatına bir başlasın bakalım, pazarlama işini devlet çözer.
Dünya piyasasında rekabetten neden bu kadar korkuyorlar ki? Yaparsın taş gibi arabayı, müşteri ayağına gelir. Kuyruk oluşur, üretimi yetiştiremezsen üç vardiya yaparsın.
Sonunda dünya piyasası dediğiniz ortam kalite üzerine kurulmamış mı? Kaliteli araba yaptıktan sonra dünya piyasasından neden korkulur ki.
O bildik markaların pabucunu dama atarsınız.
Yok, öyle kıytırık arabalar üretmeyi düşünüyorsanız o başka!
Ama öncelikle devletin yerli üretim arabaları satın alması sorunu kökten çözecektir.
Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara, valilerden belediye başkanlarına; Genel Kurmay Başkanından kaymakamlara, devlet hizmeti gören en büyü birimden en küçük birime kadar herkesin yerli otomobile bindiğini hayal edebiliyor musunuz? Böyle bir ortamda pazarlama sorunu mu kalır?
Yerli otomobile de devlet desteği böyle olur.
Konu, Bilim ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü’yle görüşülmüş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da randevu talep edilmiş. Konu görüşülecek.
Bu görüşmelerden nasıl bir sonuç çıkacağı bilinmiyor ancak, sanayicinin endişeleri ortada. Devlet bu endişeleri giderebilirse yerli arabamızı üretiyoruz demektir.
İnsan bunları okuyunca Devrim’den Anadol’a, Murat’tan Toros’a bir sürü araba fotoğrafını hatırlamadan edemiyor.
Bekleyip göreceğiz herhalde… Sanayicilerin hayal dünyası siyasetçilerin söylem ortamı kadar geniş olamıyor galiba! Sanayiciler daha mı gerçekçi oluyorlar acaba…
YORUMLAR