Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

NASRETTİN HOCA’NIN HİÇ Mİ KABAHATİ YOK?

Fıkrayı bilmeyen yoktur sanırım; Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girmiş ve ne varsa toplayıp götürmüş. Ertesi gün komşular toplanmışlar Hoca’nın evinin önünde. Geçmiş olsun dileklerinden sonra başlamışlar konuşmaya.
Ama Hocam sen de hiç önlem almamışsın… Kapıya doğru dürüst bir kilit bile vurmamışsın. Evin pencereleri dışarıdan az bir zorlanmaya açılacak kadar sıradan.
Şunu şöyle yapmamışsın bunu böyle yapmamışsın!
Çok rahat adammışsın be Hoca!
Hiç evine hırsız girebileceğini de düşünmemişsin. Hırsızlığa karşı hiçbir önlem almamışsın. Uykun da çok ağırmış belli ki.
Daha neler neler! Herkes ağzına geleni konuşuyor diline geleni söylüyormuş.
Hoca komşuları sabırla dinlemiş. Sonra da sakalını sıvazlayarak komşularına dönüp şöyle ve sitem etmiş:
Tamam, bütün bunlar benim kabahatim ama hırsızın hiç mi kabahati yok?
Yok Hocam, hırsızın hiç kabahati yok! Onun işi hırsızlık yapmak, hırsıza karşı önlemimizi biz alacağız. Nasrettin Hoca göremedi ama hırsızlara karşı öyle önlemler icat edildi ki aklınız hayaliniz alamaz.
Bu fıkrayı neden anlattık, sözü nereye getireceğiz?
Sözü ülkemizde yaşanan her tür terör olayı karşısında yönetimin tavrına getireceğiz.
Ne yapıyor yönetim? Öncelikle terörü kınıyor ve lanetliyor.
Hatta nefretle kınıyor ve şiddetle lanetliyor.
Teröre karşı silahlı kuvvetler gerekli mücadeleyi veriyor ama siyasilerin söylemleri yıllardır değişmiyor. Kahrolsun bilmem ne!
Kahrolsun demekle terörist kahrolmuyor. Kahrolsaydı bugüne kadar kahrolurdu.
İşte bu noktada Nasrettin Hoca’nın fıkrası geliyor insanın aklına: Tamam, terör örgütleri her türlü insanlık dışı uygulamayı yapıyorlar. Bırakınız silahlı askerleri sivil insanları, çocukları ve kadınları vahşice öldürebiliyorlar.
Hatta darbe yapmaya kalkışıyorlar. Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için silahlı silahsız her türlü yolu mubah sayıyorlar. Başka devletlerle iş birliği yapıyorlar. Onlardan silah ve parasal destek sağlıyorlar.
Türkiye’yi yönetenler bu defa onlara destek veren ülkelere kızıyorlar. Onlar için demediklerini bırakmıyorlar. Ama lafları hep havada kalıyor. Böyle de olmuyor.
İşte bu tespitlerden sonra sormanın da tam zamanı: Ülkeyi yönetenlerin hiç mi kabahati yok terörün bu boyuta gelmesinde. Bütün kabahat terör örgütlerinin öyle mi?
Zaten onlar terör örgütü, elbette bunları yapmayı iş edinmişler. Ya ülkeyi yönetenlerin tutarsızlığına ne demeli?
Türkiye kırk yıldır adını yazmak istemediğim bir terör örgütüyle mücadele ediyor. Ama aynı terör örgütüyle gizli gizli görüşmeler yapıyor ve bunu da “Hükümet görüşmüyor devlet görüşüyor” gibi anlamsız bir yaklaşımla dile getiriyor.
Sonra o örgütle bir barış süreci başlatıyor. Ya da adına çözüm süreci diyor.
Bugünlerde yine adını yazmak istemediğim bir başka terör örgütüyle de mücadele içindeyiz. Hani şu darbe yapmaya kalkan örgüt… Onunla ilişkileri ise tam bir karmaşa!
Adam devletin her birimine sızmış, askerin kozmik odasına girmiş, silahlı kuvvetlere kumpas kurmuş ve komutanları hatta Genel Kurmay Başkanını Silivri’ye hapsetmiş, basın yayın organlarıyla her türlü karalamayı yapmış vs… Ama yönetim kaşını kaldırıp da bakmamış.
Nasrettin Hoca’nın evine yatıya gelen hırsız gibi. Başka ne yapacaktı ki…
Şimdi sormayalım mı Nasrettin Hoca’nın hiç mi kabahati yok?
Terör örgütünün insafına mı terk edeceğiz ülkeyi, yönetim olarak alacağımız önlemler yok mu? Sakın her türlü önlemi alıyoruz demeyin, sonuç ortada.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678