24 Ocak 1993’te, karanlık güçler tarafından arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden 22 yıl geçti.
Türkiye’de ülkesini ve halkını aydınlatmaktan başka bir kaygısı olmayan gazeteciler, bilim insanları ve aydınlar her dönem hedef haline getirilmiş, birçoğu siyasi cinayetler, işkenceler ve suikastlar sonucunda katledilmiştir.
Bir ülkenin gazetecilerini, yazarlarını, aydınlarını tehdit olarak görmesi, yazdıkları yazıları sansürlemesi, düşüncelerini ifade edenleri kimi zaman hedef göstermesi kimi zaman da tutuklayarak cezaevine doldurması utanç verici bir durumdur.
Türkiye`nin Musa Anter, Uğur Mumcu, Metin Göktepe ve Hrant Dink gibi gazetecilerin öldürüldüğü bir ülke olma utancı kara bir leke olarak ortada dururken, bu utanca dünyada en fazla tutuklu gazetecinin olduğu ülke olma ayıbı eklenmiştir.
Dün cinayetlerle susturulmaya çalışılan gazetecilerin bugün baskı ve sansür tehdidi ile karşı karşıya kalması, halkın gerçek ve doğru haberleri alma özgürlüğü üzerindeki yasakçı ve tahammülsüz zihniyetin değişmediğini göstermektedir.
Eğitim Sen olarak, karanlık güçlere karşı çağdaş, özgür, demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu yolda canını veren Uğur Mumcu`yu ve ilkelerinden taviz vermedikleri için öldürülen bütün gazeteci ve aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.