ASGARİ MÜŞTEREKLER

Sayın Cumhurbaşkanı çok önemli bir özeleştiri yapmıştı bu sözleriyle.

Bazı yorumcuların bunu bir özür dileme olarak değerlendirdiklerini gördük.

Bugün terör örgütü olarak ifade edilen yapıyla ilgili olarak geçmişte onlara yardımcı olduklarını dile getiren Sayın Cumhurbaşkanı şöyle diyordu:

“Katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen asgari müştereklerde buluşabileceğimiz her kesim gibi bunlara da yardımcı oldum. Rabbim de milletim de bizleri affetsin” İşte sorun da burada, neydi bu asgari müşterekler!

Türkiye bugünkü konumuna kolay gelmedi. Ülkemiz çok ciddi bir bunalımdan geçiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bu grup asker darbe yaparak parlamentoyu ortadan kaldırmaya kalkışıyor. Kan döküyor, halka ateş açıyor, belli birimlere bomba yağdırıyor.

Ya başarılı olsalardı!

Kim bunlar? Asgari müştereklerde buluşabileceğimizi zannettiklerimiz mi?

Şimdi hepsini toplayıp hapse atsanız ne olacak? Türkiye’nin kayıplarını geri getirebilecek misiniz? Kaldı ki ilgili kurumlarda hâlâ kendini gizleyenlerin olmadığını garanti edebilir misiniz?

Türkiye’nin en büyük ilinin valisini bu örgütten diyerek hapse attınız. Silahlı kuvvetlerin yüksek rütbeli subaylarının bu örgütle ilişkileri varmış. On binlerce kamu çalışanı bu örgütün mensubuymuş.

Televizyonlarda ve gazete haberlerinde adı geçen kişilere bakınca insanın içi ürperiyor. Hükümete övgüler yağdırmakla ünlü çok sayıda gazeteci tutuklu. İnsan şaşırıyor bunları görünce.

Peki, bu boyutta bir örgütlenme oluşurken ülkeyi yönetenlerin hiç mi bu gelişmelerden haberi olmamış? Olmuş olmasına da asgari müştereklerde buluşabiliriz diye pek de üzerlerine gidilmemiş anlaşılan.

Ve sonuç olarak ülke bu günlere gelmiş.

Ülke yönetiminde asgari müştereklerde buluşmak diye bir kavram olabilir ancak bu kavram siyasi yapılanmaları kapsayan bir değerlendirmedir.

Resmi olarak yasalara uygun bir şekilde kurulan ve kendisini halka anlatarak ülke yönetimiyle ilgili düşüncelerini açıkça ifade eden siyasi partilerin asgari müştereklerde buluşmaları mümkündür.

Nitekim bu yaklaşımın ülkeyi nerelere götürdüğünü yaşayarak öğrendik,

Öğrendik ama çok ağır bir bedel ödedik.

Yönetimin yanıldık, aldatıldık, oyuna geldik, önümüzü göremedik, hesaplarını fark edemedik, amaçlarını öngöremedik deme şansı yoktur. Yönetimin böyle bir lüksü yoktur.

Affedilemeye gelince; milletin affetmesi kolaydır ancak Allah affeder mi bilmiyorum. Bu yönetim şekliyle bazı insanlara haksızlık edildiyse, bazılarına bazılarının hakkı verildiyse, adam kayırma olduysa, tüyü bitmemiş yetimin hakkı başkalarına peşkeş çekildiyse ilahi adaletin buna izin vermeyeceğini açıklıyor yüce dinimiz.

Bizin önerimiz bütün bunlardan yönetimin bir ders çıkarmasıdır. Bu yönetimle daha uzun yıllar birlikte olacağımızı düşünüyoruz ve onun için bu tür hatalardan bir ders çıkartılmasını bekliyoruz.

Şimdi oturun ve düşünün. Nerelerde hatalar yaptığınızı kendinize itiraf etme cesaretini gösterin. Yeniden beyaz bir sayfa açın ve bugüne kadar doğru bildiklerinizin en azından bir bölümümün yanlış olduğunu kabul edin.