Evet. Ülkemizde yaşayan insanların büyük bir bölümüne göre bütün bunlar bir kurguydu. En azından yüzde ellisine göre!
Bu gün yaşananlara bakılırsa bunların bir kurgu olduğunu söylemek daha da kolaylaşmıştır.
Türkiye’nin gündeminde neler var? Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması
O zaman; geçmişte özel yetkili mahkemeleri neden kurduk, şimdi neden kaldırıyoruz?
Özel görevlerini tamamladıkları için mi? Kurgunun bir parçası olarak işlevlerinin sonuna geldikleri için mi? Bir göz yanılması değişse, fotoğrafa bakıldığında öyle görülüyor.
Bir düğmeye basılmışçasına kurulan özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor, özel yetkili savcılık sistemine de son veriliyor.
Hukuk sisteminde özel yetki ve özel yetkiler olabilir mi? Hukuk sistemi aslında herkes ve her suç için eşit değil mi? Hukukçular daha iyisini bilir ancak bir yerde özel bir mahkeme varsa o mahkemelerin özel yetkilerine bakmak gerek.
Şimdi kaldırılıyor. Kim kaldırıyor? Mu mahkemeleri kuran hükümet… İstikrar dedikleri bu olmalı! Güç bende, istersem kurarım istersem kaldırırım.
Maksat hâsıl olmuş olmalı ki kaldırılıyor!
Sıkıyönetim mahkemeleri de bir tür özel yetkili mahkemelerdi.
Kurguya gelince: Kurgulayanların kafalarında kendileri için tehdit saydıkları kişileri bir yolla cezaevine göndermek vardı. Hatta kimin ne kadar içeride kalacağı da düşünülmüş olmalı!
Bu düşünülen süre bittiğinde de çıkmaları gerekirdi.
Ama bütün bunlar hukuka uygun olmaydı. Ülkede demokrasi vardı, seçimle iş başına gelen bir hükümet ve hukukun üstünlüğü diye bir kavram vardı. En önemlisi yargı vardı.
İşe hukuksal düzenlemelerle başlandı. Yasalarda çeşitli değişiklikler yapıldı. Suçların tanımları ve yorumları üzerinde tartışmalı yeni kavramlar üretildi. Eylemlerin tanımından çok algılanması yoluna gidildi.
Gözünün üzerinde kaşı olanlara, senin bu kaş yapın filanca terör örgütünü işaret ediyor, bakışlarında bir darbecilik gizli gibi sağlıksız algılamalar ortaya konulmaya başladı.
Bugün yerin dibine batırdığımız savcılara özel yetkiler verildi. Bugün sürüm sürüm süründürdüğümüz isimlere madalyalar takıldı.
Gözaltılar ve ne zaman biteceği belli olmayan tutukluluk süreleri…
Kimleri almadılar ki! Sapla saman öylesine karıştı ki…
Özel yetkili savcı özel yetkili emniyetçilerle sabahın üçünde kimleri gözaltına almadı ki! Tutukluluk istemiye özel yetkili mahkemeye ve oradan da özel bir cezaevine…
Yargılama sürecinde özel yetkili mahkemelerin kararı hep benzer nitelikte: Tutukluluk halinin devamına!
Kurguyu yapanların kafalarındaki isimler bitmiş olacak ki gözaltılar bir yeden sonra durdu. Yine kurguyu yapanların kafalarındaki ceza süresi dolmuş olacak ki şimdi de yeniden yargılamayla bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorlar.
Seçildikleri halde cezaevinden çıkarılmayan milletvekilleri çıktılar işte. Demek ki olabiliyormuş. Şimdi sıra diğerlerinde…
Kurgulanan süre dolduğunda herkes çıkacak. Kurgulanan sürenin sonuna geldiğimizi gösteren işaretler var. Bu telaş boşuna değil.
Muhalefet başından beri bağırıyor, özel yetkili mahkemeler hukuka uygun değil, kapatılması lazım diyor ancak kurgunun süresi dolmadığı için kulak veren yoktu. Bu gün hükümet getiriyor kanun tasarısını.
Ortada bir senaryonun hayata geçirildiği izlenimi verecek bu kadar gelişme varken bütün bunların kendiliğinden geliştiğine inanmamızı gerçekten bekliyor olabilirler mi?
İnandığımıza inanmayacaklarını biliyorum.
YORUMLAR