TÜRKİYE’DE SEÇMEN OLMAK

Bir dönem muhalefet partilerinin hedefi olmuşlardı. Şimdi de iktidar partisinin… Türkiye’de seçmen olmak zor. Bugünkü siyasi tablonun sorumlusu da seçmenlermiş. Kendi aralarında bir uzlaşı ortamı sağlayarak hükümet kuramayan siyasilerin kaçış yolu da seçmenler. Türkiye’de seçmen olmak çok zor. Muhalefet, yıllarca sürü psikolojisiyle hareket etmekle suçladı seçmeni. Gerçi, o dönem iktidar partisi seçmenin çok doğru kararlar […]

Bir dönem muhalefet partilerinin hedefi olmuşlardı. Şimdi de iktidar partisinin… Türkiye’de seçmen olmak zor.
Bugünkü siyasi tablonun sorumlusu da seçmenlermiş. Kendi aralarında bir uzlaşı ortamı sağlayarak hükümet kuramayan siyasilerin kaçış yolu da seçmenler. Türkiye’de seçmen olmak çok zor.
Muhalefet, yıllarca sürü psikolojisiyle hareket etmekle suçladı seçmeni. Gerçi, o dönem iktidar partisi seçmenin çok doğru kararlar verdiğini savunuyordu. Seçmenin yanındaydı. Halk doğru yaptı, millet doğru tercihte bulundu diyordu.
Ne olduysa 7 Haziran 2015 seçimlerinde oldu. Bu defa, 13 yıldır seçmenin doğru kararlar verdiğini savunan iktidar partisi seçmenin yanlış yaptığını söyler oldu. Oysa seçmen aynı seçmen iktidar partisi aynı parti!
Hiçbir şey olmadı diyemeyiz, seçmen yıllardır iktidar yaptığı siyasi partiyi bu defa iktidar yapmadı. Yıllardır iktidarda olan, her türlü siyasi ve idari gücü elinde bulundurmaya alışık olan siyasi parti bu durumu hazmetmekte zorluklar yaşıyor.
Demek ki hiç iktidardan gitmeyeceklermiş gibi şartlanmış olmalılar.
Seçmenin bu kararından hoşnut değiller. Şimdi 1 Kasım’da seçmene bir daha soracaklarmış. Şu 7 Haziran’da verdiğin karardan emin misin diyeceklermiş.
Bizim pek işimize gelmedi de demeye getireceklermiş.
Ya hu yormayın insanları! Rahat bırakın!
Seçmen diyeceğini dedi, sizin işinize gelmiyor diye ikide bir rahatsız etmeyin insanları.
Ne istiyorsunuz Allah aşkına? Siz siyasi partiler ve o partilerin yöneticileri bir araya gelerek bir hükümet kuramıyorsanız bunun sorumlusu seçmen mi? Ama Türkiye’de seçmen olmak zor!
Seçmen seçimden yeni çıkmış, tam bir of diyecekken haydi bakalım yeniden seçim! Yeniden seçim kampanyaları, bağrışlar çağrışlar, gürültüler kıyametler…
Zaten geriye doğru baktığımızda üç yılda üç seçim… Seçimler ülkesi mübarek sanki!
Hadi bir de seçim sonuçlarını beğenseler neyse!
Efendim; kırgın seçmenler varmış, küskün seçmenler varmış, sandığa gitmeyen seçmenler varmış, kararsızlar kararlı hale gelmişler… Bütün bunları topladığınızda sonuç değişecekmiş.
Kırmasaydınız, küstürmeseydiniz!
Siyasilere kalsa 7 Haziran seçimlerinden sonra seçmenin tavrı değişmiş. Özellikle iktidar partisi bu görüşte ısrar ediyor. Onlara göre Adalet ve Kalınma Partisi’ne oy vermeyenler veya sandığa gitmeyenler büyük bir pişmanlık içindeymişler. Ellerimiz kırılsaydı da başka partilere oy vermeseydik diyorlarmış.
Niye sandığa gitmedik diye kafalarını taşlara vuruyorlarmış
Seçmen yanlış yapmış ama yanlışı çabuk anlamış. Nedamet içindeymişler. Bir şans daha verilmeli, hatalarını telafi edecek bir imkân daha sunulmalıymış. Türkiye’de seçmen olmak gerçekten zor…
Şimdi, kararını bir daha gözden geçir diyecekler. O seçimde sinirliydin, dalgındın, yorgundun, aklın başında değildi, gergindin, ne yaptığını bilmiyordun, kendinde değildin, bizi anlamadın, bize inanmadın, bilmeyerek farklı partilere oy verdin, ne yaptığının farkında değildin, bazı gerçekleri göremeyecek kadar aklın başında yoktu ve daha neler neler…
Kabahat seçmenin ya…
Hayır! Seçmen ne yaptıysa bilerek ve isteyerek yaptı. Bugünkü siyasi tablonun nedeni seçmen değildir, tam aksine siyasilerdir. Anlamazlıktan gelmeyin.
Hani milli irade, hani halkın görüşü, hani seçim sonuçlarına saygı!
Seçmen diyeceğini dedi, neden anlamıyorsunuz! Daha ne demeli?

Exit mobile version