Giresun’da yaşayanlar. Dünden bu güne..
Şöyle sokağa, caddeye çıktıklarında, oh! Bugün rahat rahat gezdim, aracımı park edecek bir yer buldum, alıverişimi yaptım, kafam dinlendi, şimdi evime dönebiliyorum diyebilecek kadar, bir trafik ortamı bulabildim dememiştir.
Çünkü, kentte bunu söyletebilecek bir trafik ortamı yok.
15-20 yıl öncesine kadar, motorlu taşıt sayısı azdı. Mevcut sokak ve caddeler, park sorunu yaratmıyordu.
Geçen zaman içinde motorlu araç sayısı arttı.
Ama, otopark konusu devede kulak kaldı.
Tabi, Giresun’da geniş alanlar yok. Çarpık ve dar yapılaşma, ne geniş yol yapımına, nede araçlar için açık ya da kapalı otopark ortamına imkan vermemiş.
Dün bugün gelmiş, gelen belediyeler bu konuyu kulak arkası etmiş.
Yapılan binalara iskan ruhsatı verilirken, projeye şart koşulan otopark gerekliliğine önem vermeyip, otoparksız binaların ruhsatları verilmiş.
Araban varsa, mevcut yola çekersin gibilerden!
Çözüm bulunmuş.
Dar ve elverişsiz yolların bir bölümü paralı otoparka çevrilmiş.
Bu da ihale edilerek, iş sahası ortamı oluşturulmuş..
Şahsen ben paralı otoparka çevrilen yollarda aracımı park ediyorum ve bedel ödemiyorum.
Çünkü yasada taşıt yolları umumun hizmetine sunulmuş.
Bu alanları birilerine kazanç getirsin, vatandaş ne yaparsa yapsın, zihniyetine tepkimi böyle veriyorum.
Şöyle bir gezinsin, Sayın Vali, Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürü..
Eğer mevcut trafik düzeni ve akışı onları memnun ederse, bizden de tık! yorum çıkmayacak.
Ama çile bu çile!
“Bülbülün çilesi yanmakmış gül’e!” misali
Bizimkisi de, rahat ve huzurlu bir kent trafiği ortamı.
Hadi biz yazmaktan bıktık artık.
Şu kentin trafiğine bir düzen verelim ağabeyler..