PİLAV ÜSTÜ KURU FASULYE

Pilav üstü kuru fasulye hem bir damak tadı hem de bir kültürdü. Artık tarih oldu. Ne tadı kaldı ne de kültürü. Fakir fukara yemeğiydi, garip gurabanın temel besin maddesiydi. Beslenme uzmanları et alamayanların kuru fasulye yemelerini önerirlerdi. Bu fiyatlarla ne lezzeti tadabiliriz ne de bu kültürü yaşatabiliriz! Kuru fasulye ve pirinç fiyatları uçtu. Üretim az […]

Pilav üstü kuru fasulye hem bir damak tadı hem de bir kültürdü. Artık tarih oldu. Ne tadı kaldı ne de kültürü.
Fakir fukara yemeğiydi, garip gurabanın temel besin maddesiydi. Beslenme uzmanları et alamayanların kuru fasulye yemelerini önerirlerdi.
Bu fiyatlarla ne lezzeti tadabiliriz ne de bu kültürü yaşatabiliriz!
Kuru fasulye ve pirinç fiyatları uçtu. Üretim az olduğu için serbest piyasa koşullarına göre, arz ve talebe bağlı olarak fiyatlar yükselmiş. Ekonomistler böyle diyor.
Kimse üretimin neden az olduğunu sormuyor. Neden bu ülkede pirinç ve kuru fasulye üretimi az?
Tarımsal üretimde kendi kendine yeten ülkelerden birisi olan Türkiye’de son yıllarda uygulanan tarım politikaları ülkeyi bu hale getirdi. Tarım politikalarının mimarları bayram yapabilirler. Herhalde amaçladıkları buydu!
Sadece pirinç ve kuru fasulye değil üretimi azalan; patatesin fiyatı da aldı başını gidiyor. O da fakir fukaranın, garip gurabanın en çok tükettiği temel besin maddesiydi.
Tarım Bakanlığı çareyi buldu. Kuru fasulyenin ve pirincin fiyatını düşürmek için dışarıdan kuru fasulye ve pirinç satın alacağız. Döviz fiyatlarının tırmanışa geçtiği bu dönemde dışarıdan kuru fasulye ve pirinç ithal etmek yakışır!
Peki ülkede üretimi artırmayı hiç düşünmüyorlar mı?
Bununla ilgili hiçbir açıklama duymadık. Varsa yoksa ithalat!
Belli ki bu ithalatı birileri yapacak ve onlar da bundan nemalanacak.
Mahzuni Şerif’in dediği gibi “ Fakirin sırtından doyan doyana…”
Türkiye’nin tarım politikasını oluşturanlar şöyle geriye dönüp hiç bakmazlar mı? Bu, özellikle bilerek ve isteyerek uygulanan bir tarım politikası değilse bir yerlerde hata yapmış olabiliriz diye sormazlar mı?
Sormalarına gerek yok. Çünkü bu bilinçli bir politikanın sonucudur.
Nasıl mı? Türkiye’de tarımsal üretimin azaltılmasına yönelik çok şey yapıldı.
Öncelikle özerkleştirme adı altında tarımsal birlikler kapatıldı. Ya da etkileri kırıldı. Bunlardan birisi de Fiskobirlik’tir. Üreticilerin ortak olduğu tarımsal birlikler etkisiz hale getirildi.
Fiyatlarda istikrar ortadan kalktı. Üretici ne ekeceğini bilemez oldu. Bir yıl üretim azlığı nedeniyle bir üründe fiyatlar tavan yaparken ertesi yıl aynı üründe ürün çokluğu nedeniyle fiyatlar yerlerde sürünebilir.
Bugün 3 TL olan patates gelecek yıl 1 TL olabilir.
Bir de üreticiden tüketiciye ulaşan yolda aracılar ortadan kaldırılmadı.
Tarımda üretimi artırmak için kullanılan gübrenin Katma Değer Vergisi en üst düzeyde tutuldu. Çiftçilerin gübre kullanımlarının önü kesildi.
Bu arada mazot fiyatlarını ve özellikle mazotta devletin aldığı Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi’ni görmeden geçebilir miyiz? Üretimi artırmak ve işi kolaylaştırmak adına tarımsal üretimler artık makinelerle yapılıyor. Bu araçlar da mazot yakıyor sonuçta.
Bu mazot fiyatıyla yapın yapabilirseniz!
Şimdi diyecekler ki kaç yıldır tarıma doğrudan parasal destek veriyoruz. Elinizi soğuk sudan sıcak suya sokmadan cebinize para koyuyoruz. Keşke koymasaydınız!
Asıl sorun bu ya! Bu yaptığınızın doğru bir iş olduğunu düşünüyorsanız bu sonucu nasıl açıklayacaksınız? İşte uyguladığınız politikalar işte sonuçları!

Exit mobile version