Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

GAZETECİLER GÜNÜ’NDE GAZETECİLER VE GAZETELER

Her yıl 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü olarak gelir ve geçer. Bu gün dolayısıyla bazı etkinlikler, bazı toplantılar yapılır.

Yerelde; yerel yöneticiler bölgelerinde faaliyet gösteren gazetecileri kahvaltıya veya yemeğe davet ederek bir birliktelik sağlarlar. Daha samimi bir ortamda bir araya gelerek bazı konuları konuşma ortamı yaratırlar.
Valiler, belediye başkanları veya kaymakamlar bu birlikteliği vurgulayan konuşmalar yaparlar. Özellikle de “ Zor şartlar altında görev yapıyorsunuz, yöremizi tanıtıyorsunuz, bizim göremediğimiz sorunları gündeme getirerek o sorunların çözümüne yönelmemizi sağlıyorsunuz; siz yörenin gözüsünüz, kulağısınız, sesisiniz…” gibi sözler söylerler.
Sonra toplu bir fotoğraf çektirilir ve herkes işine döner.
Daha sonraki günlerde yöreyle ilgili bir sorunu yazma ihtiyacı duyar gazeteci: Siz o zaman görün yerel yöneticinin tavrını… “İli, ilçeyi olumsuz yönde tanıtan gazetecinin kellesi vurula”  derler neredeyse.
Haber yanlış mıdır? Hayır… Ama, yazmadan önce kendisine danışılmasını ister yönetim. Gazetecinin yönetimin bir elemanı olduğunu düşünüyor olmalılar herhalde.
Yolda gördüklerinde selam vermezler.
Bu yerelde böyle de ulusal da farklı mı? Ülkeyi yönetenlerin de bakışı bu değil mi? Her gün kendilerini göklere çıkartan haberler ve yazılar yazılsın istemiyorlar mı? Bu gün ülkemizde sırf yönetimin icraatlarını yazan gazeteler yok mu? Onlarda bir cümlecik eleştiri bulamazsınız.
Bizim gençliğimizde Mısır’da yayınlanan yarı resmi El- Ahram adıyla bir gazete vardı. Bugün yayınlanıyor mu bilmiyorum. Şimdi de bizim ülkemizde gazetelerin bir bölümü bırakın yarı resmi olmayı, neredeyse resmi gazete gibi.
Ülkemizde çok sayıda gazeteci cezaevinde… Yönetime sorarsanız onlar gazetecilik yaptıkları için cezaevinde değiller. Onların bir kısmı casusluk yapıyormuş bir kısmı da terör örgütüne üyeymiş, terörist faaliyetlerde bulunuyorlarmış.
Bugün parlamentoda milletvekili olan bazı gazeteciler de aynı suçlamalarla cezaevlerine kapatılmış ancak daha sonra suçsuz oldukları anlaşılmıştı. Şu anda cezaevlerinde bulunan gazeteciler de büyük bir ihtimalle beraat edecekler.
Bir de; bir dönem yönetimin el üstünde tuttuğu gazeteciler bugün cezaevinde.
Yine bizin gençliğimizde Amerika’da bir gazetecilik olayı yaşanmıştı. Bir gazete ABD Başkanı Richard Nıxo’ı istifa etmek zorunda bırakmıştı.
Yani bizim yönetime göre hükümeti devirmişti, bir tür darbe yapmışlardı. Seçilmiş başkan, yolsuzluğunu ortaya çıkaran bir gazetenin haberleri üzerine görevini bırakmıştı.
Washington Post gazetesi 1974 yılında Watergate Skandalı’nı ortaya çıkarmıştı.
Peki; yönetim öyle de gazeteler farklı mı?
Bir dönem yönetimi yere göğe sığdıramayan gazetelerin ve gazetecilerin bir süre sonra aynı hükümeti ölçüsüzce eleştirmelerine ne demeli?
Yakın tarihimizden biliyoruz, yönetimin en has adamları ve en yakın gazeteler bugün deyim yerindeyse yönetime ateş püskürüyorlar. Yazdıklarını okuyunca kıs kıs gülüyorsunuz içinizden. Nerden nereye!
Bir yerde birisi gazeteleri okusun ve siz ona sırtınızı dünün, yani gazeteleri görmeyin! Onun okuduğu gazeteden hangi gazeteyi okuduğunu hemen anlarsınız.
Bir gazetede hiç mi olumsuz bir haber ve eleştirel yazı olmaz?
Ya da bir gazetede hiç mi olumlu bir haber ve yazı olmaz? Biz de öyle, herkes tarafını belirlemiş; ya tam destek ya da tam muhalefet.
Galiba asıl sorun da burada…
Ama bize öğretilen de şuydu: Köpek bir insanı ısırdığında haber olmaz, insan köpeği ısırdığında haber olur. Yani biz bardağın boş tarafına bakmak durumundayız.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678