Fındık işçisinin günlük ücreti belli ama fındığın fiyatı belli değil.
Hatta fındık çuvallarını taşıyacak olanların gündelikleri bile belirlendi ama fındığın fiyatı belirlenemedi. Bütün bu ayrıntıları düşünenler fındığın fiyatını belirleyemiyorlar.
Bazıları devletin küçük işlerle uğraştığını söylüyorlar.
Efendim; serbest piyasaymış, fiyat kendi kendine oluşacakmış.
O zaman çuval taşıyanın gündeliğini de belirlemeyin, bahçe sahibiyle taşıyıcı kendi aralarında halletsinler. Ona niye karışıyorsunuz?
Kolay ve küçük işlere karışmak keyifli oluyor galiba.
Fındıkçı kaça satacağını bilmediği bir ürünün hasadını yapıyor şimdi.
Belki de 5 TL ye satacak! Hiçbir şey bilmeden fındık topluyor.
Kâr mı edeceği zarar mı edeceği belli değil.
Muhtemelen zarar edecektir, her yıl olduğu gibi.
Dünya fındık üretiminin yüzde 75 ini gerçekleştiren bir ülkenin o ürünle ilgili bir fiyat politikası olmaz mı?
Türkiye’de olmuyor. Yönetimin üreticiyi korumak gibi bir algısı yok nasıl olsa!
Sözde serbest piyasa; kim kimi kandırırsa!
Geçmiş yıllarda gördük; bir gün fındık 8 TL, ertesi gün 15 TL… Gözünü sevdiğimin serbest piyasası! Böyle bir piyasada üretici kâr edebilir mi?
Yıllarca bizi arz ve talep diye iki kavramla oyaladılar.
Neymiş efendim; fındık çok olduğu için fiyat yükselmiyormuş.
Arz fazlası varmış!
İktisat okuyanlar bilir, bu kural üretim ve fiyat oluşumuyla ilgili temel bir kavramdır.
Son birkaç yıldır fındık fazla olmuyor. Dünya tüketimiyle kafa kafaya… Arz fazlası yok ki! 2018 ürünü de çok az.
Öyleyse bu yıl fındık fiyatları yüksek olacak diyebiliriz.
Diyebiliriz ancak bu gerçek olmayabilir. Çünkü serbest piyasada fiyatların oluşumunu kimin ve nasıl belirlediği konusu o kadar aydınlık değil. Sanki gizli bir güç kendi kazanımı doğrultusunda belirliyor fiyatları.
Bu da fındıkta fiyat istikrarsızlığını doğuruyor. Üretici ne yapacağını bilemiyor. Fındığını satıyor bir süre sonra fiyat yükselebiliyor. Fındığını bekletiyor, bir süre sonra fiyatlar düşebiliyor.
Her durumda fındıkçı zarar ediyor.
Fındığı emanete bırakıyor, pazara çok mal geldiği için fiyat yükselmiyor.
Bu hükümetin fındıkta lisanslı depoculuk uygulaması da yürümedi. Yeterince lisanslı depo yapılamadı. Sistem işletilemedi. Göstermelik bir iki depodan öteye geçilmedi.
Türkiye’yi yönetenler hep siyasi istikrardan söz ederek bunun önemine vurgu yaparlar.
Peki, neden fındıkta istikrarlı bir fiyat oluşmasına yönelik politikalar üretmezler?
Üretici önünü görmek istiyor. Gurbetten gelen fındıkçı fındığını elinden çıkarmada acele etmek zorunda…. Piyasanın tam oturmadığı bir dönemde yok pahasına satıp gidiyorlar.
Hükümetlerin görevi üreticiyi koruyacak idare şeklini kurmaktır. Gerekli önlemleri almak ve uygulamaktır.
Devlet fındık almasın mı diyorsunuz! Almasın ama piyasayı da üreticiyi zarar ettirmeyecek şekilde yönetsin. Gerekli düzenlemeleri yapsın. Üreticiyi üç beş alıcıya yönlendirmesin. Fiyat istikrarı sağlayacak politikalar üretsin.
İşçi gündeliğinden ve çuval taşıyanların ücretlerinden çok ana malın kaça alınıp satılacağına yoğunlaşsın. Serbest piyasanın bu kadar da serbest bir kavram olmadığını ortaya koymaya çalışsın.
Milli ve yerli ürünümüz fındığın ölü fiyatında üreticinin elinden alınmasını önleyecek bir yönetim sergilesin.
YORUMLAR