Facebook, hizmete gireli yıllar oldu.
Çoğumuz bu paylaşım sitesini kullanırken, bazılarımız Pöh! Bu da neymiş, girmem bu alana, yazmam çizmem diyordu.
Bugün bakıyorum, facebook, artık en çok girilen kullanılan, yazışma yapılan resim, haber, reklam paylaşım alanlarının başında geliyor.
Özellikle, yerel seçimlerin yaklaşımında bakıyorum, facebook, en etkin paylaşım aracı.
Bizi geçti, siyasiler, siyasi kuruluşlar, adaylar, delegeler.
Resimlerin biri gidiyor, diğeri geliyor.
Haberler, alt kısımlardaki yorumlar.
Maşallah.
Yolda karşılaştıkları, ziyaret ettikleri, her yerin haber ve resimleri siyasetçinin reklam aracı.
Facebook’un bu hizmeti vallahi yerel ulusal basın organlarını kıskandırıyor.
Yerel bir basın organından daha çok bu paylaşım sitesine giriliyor ve gazete haberleri gibi okunuyor izleniyor.
Adaylar neden yerel basına reklam versin ki.
Ne ala ne güzel..
Haberini reklamını, kendin ya da basın elemanın servis yapıyor, “facebook” üyeleri de rahatlıkla okuyor, sizde yorumları alıyor ve ona göre kendinize şekil veriyor, yol haritası çiziyorsunuz.
Benim, sayfa da epey kalabalık aday ve siyasi elaman var.
Hepsini de takip etmeye çalışıyorum.
Giresun’da il merkezinde ve ilçelerde beldelerde yerel seçim çalışmaları harıl harıl.
Bir yandan siyasiler ve adaylar.
Diğer yandan da onların ekibi.
Gerek medya, gerekse yazar-çizer destekli.
Herkes kendinden emin.
Seçimi alacaklar.
Koltuklara oturacaklar.
Durun arkadaşlar, ya da ahbaplar.
Kazın ayağı öyle değil.
Bu iş üç beş yüz kişiyle tokalaşmakla, “merhaba” demekle olmuyor.
Sandık sonucunu hesap etmiyorsunuz galiba.
Ve sanıyorum bu uysal ve sessiz Millet, kararını 30 Mart’ta verecek.
Kalabalıkları, selam, sabahları, yüzünüze gülüşleri “bize oy verecekler, zafer bizim” sanmayın.
Bir atasözü vardır.
“Yumuşak atın, tekmesi sert!” olur.
Son söz milletindir.