26. Genel Kurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ Paşa,12 Haziran 2007’de Ümraniye’de bulunan el bombalarının ardından yapılan soruşturma neticesinde, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davası kapsamında yargılanması süreci Ocak 2012’de start almıştı.
Ergenekon davasında mahkemenin yaptığı suç duyurusuyla,6 Ocak 2012’de tutuklanarak Silivri Cezaevine konan,
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 26 ay Silivri Cezaevi’nde kaldıktan sonra tahliye edildi.
Tahliye edildiği gün basınla buluşan Başbuğ Paşa, yaşadıklarını ve kendisine düzenlenen kendi tabiriyle kumpası anlattı.
Yıllarını, ömrünün büyük bölümünü mesleğine, vatanına, milletine, bayrağına hizmet ederek geçiren Başbuğ Paşa asla ve asla, kendisine istinat edilen haksız suçlamaları kabul etmediğini, hapiste geçen 26 aylık sürecin hayatından ve hürriyetinden çalındığını, bu organizeyi yapanların adil bir şekilde yargılanmaları gerektiğini, içerideki arkadaşlarının kendisi gibi hepsinin de kalplerinin ve ellerinin temiz olduğunu ifade etti.
Başbuğ Paşa, darbecilikle asla ilişkilerinin bulunmadığını, sanal bir Ergenekon yaratma projesini kimlerin yarattığını öğrenmek istediğini, Yüce Türk Milletinin oynanan oyunu kısa sürede anladığını ve Ulusuna şükran borçlu olduğunu belirtti.
Tahliye edilmesinin bir başlangıç olduğunu belirten Başbuğ Paşa, içerdeki arkadaşlarının da tahliye edilmesini istedi, ”Yoksa tahliye edilmemin bir anlamı yok” dedi.
Paşa, ÖYM’lerin çukura gömülmesinin demokrasiye bir katkı olduğunu, ÖYM’lerin çukura gömüldüğünü söyleyerek, “Bu hakimlerde vicdan yok, Allah’tan korkunuzda mı yok” diyerek, içeride hasta olan tutuklu kişilerinde bu son anlarında serbest bırakılmalarını istedi.
Başbuğ, ülkede önemli olayların yaşandığını iddia etti ve bu süreçte ayakta kalan tek kurumun Anayasa Mahkemesi olduğunun altını çizdi.
‘Tek istediğim Adalet’ diyen Başbuğ, “Bunlara rağmen içimde kim ve nefret yok” ifadesini kullanarak, olgunluğun, onurun en yüksek ifadelerini vurguladı.