Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

BAHTİYAR DAYIMOĞLU

Soyadı Öztürk olsa da sanat çevreleri ve çok sevdiği Giresun O’ nu Bahtiyar Dayımoğlu olarak tanır.
Bahtiyar Dayımoğlu’yla ilgili iki haberi çok yakın aralıklarla aldım. İlk haberle çok heyecanlandım. Ayhan Yüksel, Keşap Belediye Başkanı Nihat Yılmaz’ın Dayımoğlu’nun şiirlerini bir kitapta toplamak üzere çalışmalar yaptığını söyledi.
İkinci haber ise Koca Şairin öldüğü haberiydi. Çok üzüldük. Bahtiyar Dayımoğlu ömür denilen süreyi doldurmuş ve sevenlerine veda etmişti. Eserleriyle yaşayan sanatçıların ölümü neyse Dayımoğlu’nunki de oydu.
Bahtiyar Dayımoğlu kimdi? Giresun O’ nu yeterince tanımış mıydı? Toplumsal düşüncelerini benimsemiş miydi? Şiirlerini anlamak istemiş miydi? Doğrusunu isteseniz bilmiyorum! Bizde bunlar sanatçılar öldükten sonra tartışılmaya başlanır.
Mesela: “ Toprak ağası bir dedenin yarıcılardan yana torunu; Fındık tüccarı, banka bir babanın işçi oğlu…” ne demekti!
Ya da ; “ Kedinin fare ile, sofunun kadehle dost olduğu bu şehirde; Olmadı gitti, uyuşamıyorum bizimkilerle “ demesi neyin ifadesiydi?
“ Gönlünde dost gülleri açan, burcu burcu sevgi kokan, kendimce bir ozanım” diyerek alçak gönüllülük gösteren Bahtiyar Dayımoğlu; Aziz Nesin, Yaşar Kemal gibi bir döneme damgasını vurmuş isimlerin Giresun ayağıydı.
Bir şiirinde “ Kökü kurusun kan çiçeklerinin, Açsın karanfilleri bahçe bahçe, gülleri nergisleri açsın sevginin; sevgi tutsun Türkiye’mi uçtan uca…” diyen Bahtiyar Dayımoğlu 1926 yılında Keşap’ın Çamlıca köyünde doğdu.
Varlıklı bir ailenin çocuğu olmasına rağmen 17 yaşında Zonguldak’a giderek maden işçisi olarak çalışmaya başladı. Giresun’a askerlik sonrası döndü. Adına şiirler yazdığı Eminesi’ye 1950 evlendi.
Giresun’da ticaretle uğraştı. Erden Menteşeoğlu’nun deyimiyle şairliği ticaretten ağır bastı. İyi bir tüccar olamadı ama mükemmel bir şair oldu. Hep emekten yanaydı. Sendikacılık yaptı.
Şiire ortaokul sıralarında başladı. Şiirleri dönemin sanat ve edebiyat dergilerinde yayınlandı. Dönemin ünlü edebiyatçılarıyla dostluklar kurdu. Aziz Nesin’in Dayımoğlu için “ Kitapsız Şair” dediğini neredeyse herkes bilir. Yine Aziz Nesin’in bir öyküsünün konusu Bahtiyar Dayımoğlu’nun bir gerçeğidir.
Değişik kaynaklarda Bahtiyar Dayımoğlu’nun 1938 yılında İstasyon adıyla bir şiir kitabı yayınladığını yazsa da günümüze ulaşmış bir kitap yoktur. Şiirlerini maalesef bir ya da birkaç kitapta toplama gereği duymamıştır.
Dünya ve Türk klasiklerini daha çocuk yaşta okuyan Bahtiyar Dayımoğlu, rahatsızlığının yazmaya izin vermediği güne kadar şiir yazmaya devam etti. Karşılaştığı dostlarına okuyacağı yeni kaleme alınmış birkaç mısrası her zaman vardır yanında.
Bazı kaynaklarda 1925 yılında doğduğu yazsa da 90 yaşına yaklaştığı bir dönemde ayrıldı aramızdan Büyük Ozan… Yaşarken O’ nun için ne yapmadığımız çok da önemli değil artık. Dün Çınarlar Camii’nden Yeni Mezarlık’ a uğurladığımız Bahtiyar Dayımoğlu için bugünden sonra ne yapabilirizi tartışmalıyız.
O; Bir fındığın içini bölüştüğü, canını esirgemediği dostlarına ve sevdiklerine diyeceğini dedi ve gitti. Halkına, ülkesine, dünyaya, söyleyeceğini söyledi ve ayrıldı.
“ Oturduk, eğlenelim dedik; eğlencelik olduk. Yok musun sarhoşluk!” diyerek kendi öz eleştirisini yapacak kadar cesur olan Dayımoğlu; ardında saygın bir ozan, güçlü bir şair ve yüzlerce şiir bırakarak veda etti.
Hep saygıyla ve rahmetle anacağız.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678