Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Eğitim Sen, “İş güvencesinin kaldırılmasına karşı çıkacağız”

Bu haberin fotoğrafı yok

Türk Eğitim Sen Giresun Şubesi Başkanı Arif Çetinkaya, memurlardaki iş güvencesinin kaldırılmasına karşı çıkacaklarını açıkladı. Çetinkaya konuya ilişkin yaptığı yazılı basın açıklamasında şöyle dedi: “İktidara geldiği günden beri memurluk güvencesini kaldırmayı planlayan hükümet, yeniden bu yönde harekete geçmiş görünmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, bu konuda bazı açıklamalarda bulunmuş, basına yansıdığı kadarıyla özetle memurluk güvencesinin kaldırılacağını, yerine performansa dayalı bir sistem getirileceğini, memurluk güvencesinin terör örgütlerini besleyen bir yapı arz ettiğini, 20 yıl sonrasını görebilen memurların darbe yaptıklarını ifade etmiştir.

İş güvencesi memurun şahsına yönelik olmaktan çok Devleti ve kamu hizmetlerinin tarafsızlığını ve sürekliliğini sağlamak adına, Devletin ve Milletin menfaatlerini korumak için oluşturulmuş ve bütün dünyada yıllardan beri uygulanan bir sistemdir.

Memurun iş güvencesi darbeye sebep olan değildir. Aksine devleti her türlü darbeden korumaktadır. Defalarca ifade ettiğimiz üzere bu sistem, memurlara sınırsız ve koşulsuz bir güvence de sunmamakta, her türlü yaptırımı içeren bir ceza mekanizmasını da içinde barındırmaktadır. Nitekim, 15 Temmuz sonrasında kamudan 100 binin üzerinde kamu görevlisi görevlerinden uzaklaştırılmış veya ihraç edilmiş durumdadır. Yani memurlar, dokunulmaz değillerdir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, darbeye kalkışan memurlar değil, eli silahlı teröristlerdir. Memurluk güvencesine sahip kamu görevlileri ise darbenin karşısında, darbeyi önleyen kesim olmuştur. Devletimizin geleceğinin teminatı, iş güvencesine sahip kamu görevlileridir. Ülkemizde terör örgütlerinin kamuda kendilerine yer edinmiş olmaları, memurluk güvencesinden değil liyakate dayanmayan, torpil ve kayırma ile yapılan atama ve görevde yükselme uygulamalarının yaygınlaşmasından kaynaklanmıştır.

Hatta eğer bugün kamu kurum ve kuruluşlarının bütünü terör örgütlerinin eline geçmediyse, Devletimiz bunu memurluk güvencesine borçludur. Eğer memurluk güvencesi olmasaydı ve kamuda Sayın Bakan’ın ifade ettiği performansa dayalı, güvencesiz bir sistem uygulansaydı, FETÖ’nün kamuda etkin olduğu dönemlerde Devletine bağlı, vatanını ve milletini seven bir tek kamu görevlisi kalmaz, tamamı performans ya da başka nedenlerle işten çıkarılır, yerlerine terör örgütü yandaşları doldurulurdu.

Sayın Bakan’ın sanki darbe girişimini kamu görevlileri gerçekleştirmiş gibi bir yaklaşım içinde bulunması, 3 milyon kamu görevlisi adına hiç de yakışık almamıştır.

Sayın Bakan açıklamasında “20 yıl sonra kimin nereye geleceği belli olan sistemde adam niye darbe planlamasın?” demiştir.  Oysa darbeler, düzenden değil kaostan beslenir ve bütün darbeler belirsizlik ortamlarında gerçekleşir. İlk işe girdiğinde hangi şartlarda, hangi unvana kadar yükselebileceğini bilmek, eğitim durumunu geliştirdikçe yeni imkânlara kavuşarak yaşam boyu eğitime yönlendirilmek, iş tecrübesi arttıkça sınavlara girerek terfi etmek bütün çalışanların arzu ettiği, ideal sistemdir ve bunun neresi kötüdür? Nitekim mevcut kamu istihdam sistemimiz de bu şekilde düzenlenmiş ancak sisteme yapılan siyasi müdahaleler nedeniyle kariyer ve liyakat ilkesi işletilemez hale gelmiştir.

O halde biz de Sayın Bakan’a soruyoruz, mülakata dayalı atama ve görevde yükselme sisteminin adil bir yapı oluşturduğunu kim, nasıl iddia edebilir? Çok yakın geçmişimizde tecrübe ettiğimiz üzere, kamuda bir grubun kendisine yandaş bir kesim oluşturmak üzere performans sistemini kendi amaçları lehine kullanmayacağını kim garanti edebilir? İş güvencesi olmayan kamu görevlileri, kendilerine verilen kanun dışı görevleri nasıl sorgulayacak, kanun dışı emirlere nasıl karşı gelecektir? Allah korusun, gelecekte tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi alçakça bir girişime karşı, kamu görevlileri hangi güvence ile koruma altına alınacaktır?  Bu nedenle iş güvencemizin kaldırılmasına asla razı olmayacağız. İş güvencemiz kırmızı çizgimizdir.”