Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
İsmail Şefik AYDIN

SOYKIRIMI İFTİRASI ÜZERİNE (3)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği sözcüsünün, ‘1915 olaylarına hukuken Soykırımı denilemeyeceğini’ açıklamasına rağmen, Türkiye’ye neredeyse, bir yargısız infaz yapılıyor. Papa’dan sonra Alman Cumhurbaşkanı da Soykırımı kavramını kullandı. Amerikan Cumhurbaşkanı’nın kullandığı ‘Büyük Felâket’ kavramı ise, Soykırımın Ermenicesi! Sırada Pontus, Küçük Asya, Yezidi, Süryani ve Kürt Soykırımları var! Türk Milleti en savunmasız olduğu bir dönemden geçiyor. AKP iktidarı bu kadar tavizkâr olmasaydı, bu boyutlarda bir dış ve iç saldırıya muhatap olmazdık. Bu saldırıların üstesinden ancak Millî Bir İktidarla gelebiliriz. 7 Haziran bunun için çok önemli bir fırsattır. İnşallah idrak olunur.
Amerika’nın birçok eyaletinde, okullardaki tarih kitaplarında, ‘Türklerin Ermenilere Soykırımı Yaptığı’ yalanları okutulduğu hâlde, milletimizin bu konudaki gerçekler konusunda aydınlatılmasını amaçlayan ciddî bir devlet politikasından söz etmek mümkün değil!
Avrupa Parlamentosu kararında ve Türkiye’yi suçlayan bir çok açıklamada, 1.5 milyon Ermeni’nin katlinden söz ediliyor. 2 milyon iddiaları da var! Sanki açık arttırmaya çıkmışlar! Bu konuda İngilizlerin ünlü Britanica Ansiklopedisi’nde, ‘ölü sayısı konusunda çok farklı iddialar olduğunu, bu yüzden ortalama bir sayı olarak 600 bin sayısının benimsendiğinin yazılı olduğunu’ öğrenince şaşırmıştık. İşte aydınlarımızın kıblesi olan ‘medenî’ Batı’nın bize karşı tavrı bu!
İçeride yaşadıklarımız ise bir ihanetten farksız! Türk Milletine karşı olan kinleri yüzlerinden okunan sözde aydınlar, bu ülkenin televizyonlarında, ‘Anadolu’daki Ermenilerin tümü yok edildi’ yalanlarını dillendirebiliyor! Hâlbuki, Kasım 1922 tarihli Amerikan ve İngiliz belgeleri, 300 bin Ermeni’nin tehcire tâbi tutulmadığını söylüyor! Ayrıca tehcirden sonra Türkiye’ye dönenler de var! Bu belgelere dayanarak,
Prof.Yusuf Halaçoğlu, ‘dünyada yaşayan 3 milyon dört bin Ermeni’den 817.873’ünün, Türkiye’den giden Ermeniler olduğunu’ belirtiyor! Yani hayatta kalan Osmanlı Ermenilerinin toplamı bir milyonun çok üzerinde!
1919’da Sivas’ta, Atatürk ile de bir görüşme yapan, Amerikan Tetkik Heyetinin Başkanı General Harbord, bizzat Ermenilerle görüşerek yazdığı raporunda (Harbord Raporu), Ermenilere yönelik bir katliam olmadığını, aksine Ermenilerin bölgedeki Türkleri katlettiğini yazıyor!
Evet, asıl soykırımına uğrayan Türkler! Ermeniler 518 bin Türkü katletmiş! Bunlar, isim isim kayıtlarda var. 24 Nisan’da, Bengütürk TV’nin, Prof. Yusuf Halaçoğlu ile yaptığı mülâkat mutlaka izlenmelidir.
İngiliz Parlamentosunda, Lord Curzon’un yaptığı bir konuşmada, “Ermenilerin o kadar masum olmadıklarını” söylediğini de belirtelim!
Peki, o zaman bütün bu yalanlar niye? Ve niçin milletimiz gerçekler konusunda aydınlatılarak, Millî Mukavemetimiz güçlendirilmiyor???
HDP milletvekili Altan Tan, Ermeni katliamları hakkında, David McDowall’i kaynak göstererek şu bilgiyi veriyor: “l914 yılında Doğu Beyazıt’tan içeri girerek, Eleşkirt’e kadar olan bölgeyi işgal eden Rus birlikleri, bölgeyi, gerçekte birer Osmanlı yurttaşı olan, ama Ruslar safına geçen Ermeni milliyetçilerinin insafına bıraktılar. Ama insaf yoktu! İşgal bittiğinde bölgedeki Kürt nüfusunun onda dokuzu katledilmişti (Altan Tan, “Kürt Sorunu”, s. 148)!
Altan Tan, Kürtlerin katlinden söz ediyor fakat Ermeni çetelerinin ayırım yapmadan Türkleri ve Kürtleri katlettiklerini biliyoruz. Bu gerçeğe rağmen, ‘Türkiye Partisi’ olarak reklâmı yapılan HDP’nin, Soykırımı iftiracısı Türk Düşmanlarının korosunda, As Solistliğe soyunması tuhaf değil mi? Yurt dışındaki Türkiye karşıtı gösterilerde, Ermenilerle PKK’lılar kol kola yürüyor! Bırakalım düşman belledikleri Türkleri, peki haklarını ‘savundukları’ Kürtlerin acıları da mı umurlarında değil? Emperyalizmin Derin Tertibi o kadar açık ki; görmemek için kör ya da hain olmak lâzım.
Ne yazık ki, tarihimiz konusunda derin bir bilgisizlik yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız, 2009 Mayıs’ında, mayın temizleme kanunu hakkında konuşurken şu cümleleri kullanabilmişti: “Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba kazandık mı? Bunların üzerinde durarak düşünmek lâzım. Ama aklıselim ile bunların üzerinde düşünülmedi. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi!”
Fakat şimdi, seçimler öncesindeyiz; konjonktür değişti; fikirler de değişti!
Türkiye, devlet adamı zafiyetinin yanında bir de aydın ihaneti yaşıyor. Bu ülkenin televizyonlarında, Ermenilerin kayıpları için ağıtlar yakanların, Ermenilerin katlettikleri Türkler hakkında tek kelime etmemeleri nasıl açıklanır? “Türkiye bir aydın ihaneti yaşıyor” derken inanınız abartmıyoruz. Bu konuda bir örnek verelim: 2012 yılında Danimarka Kraliyet Kütüphanesinde ‘Ermeni Soykırımı’ sergisi açılır. Türk Büyükelçiliği bu girişime tepki gösterince, Kütüphane Müdürlüğü, Türkiye’ye de ‘Alternatif Sergi’ açması teklifinde bulunur. Birçok Avrupa ülkesinde görmediğimiz gayet medenî bir davranış. Fakat, Danimarka’nın bu medenî tavrı bizim ‘Türkiyelileri’ kızdırıyor! ABD’de yaşayan Taner Akçam, Kraliyet Kütüphanesini hedef alan bir bildiri kaleme alıyor ve Türk Devletinin alternatif sergi açmasına izin verilmesini eleştiriyor! Danimarka’nın günlük bir gazetesinde yayınlanan bu bildiriyi aşağıdaki 37 ‘Türkiyeli aydın’ imzalıyor!
Fikret Adanır, Taner Akçam, Ayhan Aktar, Cengiz Aktar, Cengiz Algan, Ahmet Altan, Maya Arakon, Oya Baydar, Yavuz Baydar, Osman Baydemir, Murat Belge, Halil Berktay, İsmail Beşikçi, Hamit Bozaslan, İpek Çalışlar, Oral Çalışlar, Aydın Engin, Fatma Müge Göçek, Nilifer Göle, İştar Gözaydın, Gençay Gürsoy, Ayşe Hür, Prof. Ahmet İnsel, Prof. Ayşe Kadıoğlu, Gülten Kaya, Ümit Kıvanç, Ömer Laçiner, Roni Margulies, Baskın Oran, Cem Özdemir, Esra Mungan, Sırrı Sakık, Betül Tanbay, Zeynep Tanbay, Turgut Tarhanlı, Ufuk Uras, Şanar Yurdatapan (Milliyet, Melih Aşık, 25.12.2012).
Bu Türkiyeli aydınlara, bir Türk aydını olan Ayşe Kulin, haklı olarak şu uyarıyı yapmış: “Ermeniler de önce camilere doldurarak yaktıkları, kafalarını kestikleri Müslüman Türkler ve Kürtler için, 1960’lı yıllarda öldürmeye başladıkları Türk diplomatları ve aileleri için özür dilesinler. Ermenilerden özrü, ancak karşılıklı özürleşeceksek dilemeye hazırım. Çünkü 1915’te tek taraflı suç yoktur!”
Soykırımı iftirasını, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin şu itirafları da çürütmektedir: “1914 sonbaharında Ermeni gönüllü birliklerinin kurulması ve Türklere karşı faaliyete geçirilmesi yanlıştı. (…) Zafer havasına kapılmıştık; sadakatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında Çar Hükümeti’nin Ermenistan’ın bağımsızlığını bize armağan edeceğine emindik. Aklımız dumanlanmıştı. (…)1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu göçe tabi tutuldu, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar Ermeni meselesine ölümcül bir darbe vurdu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır” (Ovannes Kaçaznuni, “Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok”)!
II. Dünya Harbi sırasında ABD; kendi topraklarında savaş yaşanmadığı hâlde, Japonya ile Uzakdoğu’daki savaşını gerekçe göstererek, Japon asıllı 112 bin vatandaşını tecrit kamplarında toplamış ve bunları savaş bitene kadar buralarda tutmuştu! Bu insanların ne ellerinde silâhları vardı ne de Amerikan askerlerine bir saldırıları olmuştu! İngilizler de, Avustralya’da savaş olmadığı hâlde, bu ülkede yaşayan ve hiçbir tehdit teşkil etmeyen bir Alman kolonisini uzak bir adaya sürdüler!
Osmanlı’nın tehcir kararı almasının çok daha haklı bir sebebi vardı çünkü ayaklanan Ermeni çeteleri, Müslüman köyleri basarak katliamlar yapıyordu. Türklük düşmanı Soykırımı Korosunun, hiç bu katliamlardan söz ettiğini duydunuz mu?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678