Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
İsmail Şefik AYDIN

Ümit Kocasakal’ı dinlediniz mi?

17 Ocak günü saat 11.00’de eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Ümit Kocasakal bir basın toplantısı yaparak, CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkladı.

Bu ülkenin geleceği konusunda endişeleri olan, milli duyarlılığı olan her Türk vatandaşının mutlaka dinlemesi gereken bir konuşma yaptı sayın Kocasakal. Bu konuşmayı izleyenler, inanıyoruz ki, ülkemizin içinde bulunduğu gaflet çukurundan kurtulmasını sağlayacak bir Çıkış Yolu bulunduğunu görmüşlerdir. Bu Çıkış Yolu elbetteki, Cumhuriyetin Kurucu Değerlerini yeniden kılavuz edinmektir. Sayın Kocasakal’ın deyimiyle, “Kurtuluş Kuruluştadır!”

Biz, konuşmasını dikkatle takip ettiğimiz sayın Kocasakal’da bu değerleri kavrayan yüksek bir siyasî şuuru; bunu başaracak iradeyi gördük ve ülkemizin geleceği adına umutlandık.
SHP’nin son kurultaylarından birinde, Divan Başkanlığı yapan eski Sivas milletvekili Mustafa Kemal Palaoğlu’nun, açılışta yaptığı bir konuşmayı hatırlıyoruz. Sayın Palaoğlu’nun Cumhuriyetin Temel Değerlerine yaptığı kuvvetli vurgu hepimizi heyecanlandırmıştı. Rahmetli Cüneyt Arcayürek o Kurultay için, “Kurultaydan, akıllarda kalan yegâne şey sayın Palaoğlu’nun o müthiş konuşmasıydı” diye yazmıştı.

Ne var ki, o sözler Kurultay salonunda kaldı, SHP, o sözleri hayata geçirecek bir atılım yapamadı. SHP’nin Kurucu İlkelere sarılacak yerde, Üniter Devleti zayıflatacak bir adım atarak, HDP ile seçim işbirliği yapması yok olup gitmesine neden oldu.
Evet, sayın Palaoğlu’nun o kurultayda yaptığı konuşmadan sonra hiçbir siyasetçiden, bu muhtevaya sahip bir konuşma dinlemedik. Tâ ki, sayın Kocasakal’ın yaptığı o konuşmaya kadar!
Sayın Kocasakal, konuşmasında, Atatürk’ün Millî Sentezine ne kadar hâkim olduğunu gösterdiği gibi, yegâne Çıkış Yolu’nun da bu Millî Sentez olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyarak, siyasetin ahlâksızlığı, ilkesizliği ve ideolojisizliği nedeniyle umutsuzluk içinde olanlar için de bir umut kaynağı oldu.

Ne yazık ki, sayın Kocasakal’ın konuşmasını yalnız ULUSAL kanal verdi! Buradan, diğer televizyon kanallarına bir ‘Yazıklar olsun’ çekelim!
Allah aşkına! Siyasî partilerin kongreleri bile canlı yayınla verilir de, Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanlığı’na adaylığını bir basın toplantısı ile açıklayacağını önceden yer, tarih ve saatiyle bildiren, dünyanın en büyük barolarından birisi olan İstanbul Barosu’nun Başkanlığını yıllarca, büyük bir başarı ile yapmış bir Adalet Savaşçısının basın toplantısı nasıl verilmez?

Bir de utanmadan, sıkılmadan demokrasiden söz ediyorlar!
Sözüm CHP’yi destekleyen kanallar dahil, Merkez Medya ve Yandaş Medyayadır.
Partilerin nasıl bir Genel Merkez vesayetinde olduklarını bilenlerdeniz. Bu nedenle, sayın Kocasakal belki adaylık için gerekli sayıda imzayı bulamayacak. Ancak, bu hiç önemli değil. Önemli olan sayın Kocasakal’ın, CHP’nin ve Türkiye’nin ancak ve ancak, Cumhuriyetin Kurucu Değerlerini sahiplenerek ve bu değerleri kılavuz edinerek düze çıkabileceğine yaptığı kuvvetli vurgudur. Varsın, ayarlı televizyon kanalları konuşmasını vermesinler; biz bu konuşmanın sosyal medyada yankı bulacağına inanıyoruz.

Ne yazık ki, bu ülke Atatürk’ten sonra çok büyük savrulmalar yaşadı. Bütün bu yaşananlardan sonra, artık kendimize gelmemiz; üzerimizdeki ölü toprağından kurtulmamız gerekiyor. Bu millet din diye kandırıldı, Atatürk diye kandırıldı. Milliyetçilik diye kandırıldı. Sol diye kandırıldı.
Yüce Peygamberimizin dini, O yüce insanın hayatı dahil, ancak 50-60 yıl kadar O’nun tebliğine uygun olarak yaşandı. Emevîler ve Abbasiler bu Devrimci Dini Tapınak Dini hâline getirdiler. Ne yazık ki, aynı akıbete Atatürk’ün ideolojisi de uğradı. Atatürk’ün ideolojisi, O’nun Millî Sentezi Peygamberimizin tebliğ ettiği dinin ömrü kadar bile sürmedi; 11 Kasım 1938’den itibaren, Atatürk’ün anti emperyalist Türkiye’si, emperyalistlerin dümen suyuna sokuldu. Atatürk’ü de Batıcı yaptılar!
Bunun günümüzdeki sonuçları şudur:
l. Bu uydurulmuş dine bakan aydınlar, dinden uzaklaştılar.
2.Bu uydurulmuş Atatürk’e bakan Muhafazakâr-Mütedeyyin vatandaşlarımız Atatürk’ten uzaklaştılar!
Emperyalizmin istediği tam da buydu!

Bu ülke, Kur’an’daki dini ve gerçek Atatürk’ü öğrenerek sahiplenmedikçe, bu yoz siyasetin, ülkemizi büyük badirelere sürükleyeceğinden emin olabilirsiniz. Bu bakımdan biz, sayın Kocasakal’ın bu yürekli çıkışının, CHP tabanında yankı bulmasa bile, yurt sathında bir yankı bulacağını umuyoruz.

Sayın Kocasakal, aday olamasa, ya da aday olup da kazanamasa bile, Cumhurbaşkanlığına aday olmalıdır.
Statükonun Temsilcileri olmuş bu Atlantikçi siyasî partilerin milletin önüne bir Kurtuluş Reçetesi koymaları mümkün gözükmüyor! Düşününüz ki, iktidar hâlâ daha, Kemal Derviş’in ekonomi programını uyguluyor; Ana Muhalefet de ortaya, Millî bir Ekonomi Modeli koyabilmiş değil!

Peki, bu partilere teslim olacak mıyız? Bir Çıkış Yolu aramayacak mıyız? CHP bu yapısı ile bir Çıkış Yolu ortaya koyamıyor. Daha yeni İstanbul İl Kongresi yaşandı. Seçimi kaybeden eski İl Başkanı kimlerle ‘Toplumsal Muhalefet’ yapacaklarını açıklamış: EMEP, ÖDP, DİSK, KESK ve HDP ile! Bir de lütfetmişler Saadet Partisi’ni eklemişler bu listeye!

Seçimi kazanan sayın Canan Kaftancıoğlu’nun tavrı da bundan farklı değil! Buna bir de, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına koyduğu tavrı ekleyelim!
Sayın Tuncay Özkan, Yeni Türkiye’yi HDP ile birlikte kuracaklarını söylemişti! Genel Başkan Yardımcısı sayın Erdal Aksünger de, Edirne Cezaevinde ziyaret ettiği HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın İzmirlilere gönderdiği mesajı paylaşmış!

Demek ki, HDP ile işbirliği yapılacağı iddiadan öte bir şey!
Yeni CHP’nin vizyonu işte bu!
CHP tabanı bu gelişmeleri umarız takip etmektedir.
Bir hatırlatma: 1989 seçimlerinde Erdal İnönü’nün SHP’si, HDP ile seçim işbirliği yapmış ve bunun bedelini çok ağır ödemişti!

Ayrıca şunu da hatırlatalım ki, HDP ile işbirliği, tükenen HDP’ye ve dağdaki teröriste can suyu vermek anlamına gelmez mi?

Sayın Prof. Ümit Kocasakal “Kurtuluş Kuruluş’ta” diyor ve partiyi Özüne Döndüreceğine söz veriyor. Partiye hâkim olanlar ise Yeni CHP peşinde!

NOT: Afrin Harekâtı başladı. Allah Kahraman Ordumuzun yardımcısı olsun!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678