Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Nihat ÖZTÜRK

ŞECAAT ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLER

Osmanlıca biliyor musunuz?
Cevabınız hayır ise bu başlığı anlayamazsınız! Keşke sizin zamanınızda da ilkokuldan itibaren Osmanlıca mecburi ders olarak okutulsaydı… Torunlarınız sizden şanslı. İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenecekler ve bu deyimin anlamını şıp diye bilecekler.
Bu deyimin anlamı çok mu önemli? Eskiden değildi ama artık çok önemli.
Öyleyse başka bir soruyla devam edelim. “ Sınav sorularını çalarak kamuya sızdılar” sözünü daha önce duymuş muydunuz? Tam olarak, kelimesi kelimesine aynısı olmayabilir; bu anlama gelen bir söylemle karşılaştınız mı?
Ya da şöyle diyelim: Kamuda kadrolaşmaya gidiliyor gibi… Ben muhalefet partilerinin bunu defalarca dile getirdiğini hatırlıyorum. İşte yazımıza başlık olarak aldığımız deyim tam da burada kullanılıyor. Şecaat arz ederken sirkatin söyler!
Muhalefetin Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu, hükümetin Darbe Girişimi dediği 17- 25 Aralık 2013 tarihlerinin üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıllık dönemi Türkiye üzerinde sahnelenen bir tiyatroyu seyreder gibi geçirdik.
Türü belirlenemeyen bir tiyatro… Komedi desen komedi değil, trajedi desen trajedi değil, dram desen hiç değil. Herkes biri birine soruyor; Ne oluyor Allah aşkına! Bu oyunda kim kimdir? Birinci perdede “ Beraber yürüdük biz bu yollarda “ şarkısıyla sahneye çıkanlar ikinci perdede birbirlerine kılıç çekmişler.
Bir önceki perdenin kutsanmış isimleri bir sonraki perdede terörist ilan edilerek kırmızı bültenle aranıyorlar. Adı konulmamış bir tiyatro türü.
Oyun içinde oynanan oyunlar da bir başka tiyatro.
Geçmişte gazeteciler gözaltına alınıp tutuklanırken sesini çıkarmayan, bırakınız sesini çıkarmayı adeta alkışlayanlar bugün kendileri gözaltına alınınca basın özgürlüğünü hatırlayarak bas bas bağırıyorlar.
Bu oyunun en keyifli yanı ise dekor olarak kullanılan malzemeler. Her tarafa saçılmış bir dünya kirli çamaşır. Bundan daha gerçekçi dekor mu olur? Sen onu yaptın, ben bunu yaptım… O bombaları orya sen koydun o silahları buraya ben gömdüm…
O CD’leri sen hazırladın bu evrakı ben değiştirdim. O senin adamındı, bu benim adamım. Şu senin polisindi, bu benim savcım.
Arada bir sahne arkasından yükselen bir ses: Bu davanın savcısı benim!
Gelelim Şecaat arz ederken sirkatin söylemeye: Bu sözün Koca Mehmet Ragıp Paşa’ya ait olduğu söylenir. Şecaat yiğitlik, sirkat ise hırsızlık anlamına gelir. Yani; yiğitliğiyle övünürken hırsızlığını anlatmak…
Biraz daha yumuşatırsak, yaptıklarıyla övünürken suçlarını, hatalarını dile getirmek.
Peki, bütün bunların günümüzle bağlantısı ne?
Hani, Sınav sorularını çalarak kamuya sızmışlar sözü var ya… Bu soruların çalınmasına neden engel olmadınız diye sormazlar mı insana! Göreviniz bu soruların çalınmasına engel olmak değil miydi?
Eğer sorular gerçekten çalınmışsa; Bu sınav sonuçlarıyla mağdur edilmiş yüz binlerce gencin vebalini dindar birisi olarak taşımayı nasıl göze alabilirsiniz?
Bu soruların hangi yılda çalındığını tespit ettiyseniz o sınavı ve sonrasında yapılan sınavları iptal ediniz ve yenileyiniz. O sınavlarla kadroya aldıklarınızın durumunu yeniden gözden geçiriniz.
Onlar sınav sorularını çalarak devlete sızacaklar, siz buna ilgisiz kalacaksınız…
Diyelim ki bugün far ettiniz, bugün bile yapacağınız bir şeyler olmalı.
İnsanın aklına iki şey geliyor: Bir o sorular çalınmadı, onlara verildi.
İki, sorular hiç çalınmadı ancak siz bugün aleyhte bir kamuoyu oluşturmak için böyle söylüyorsunuz. Hangisinin daha inandırıcı olduğuna tiyatroyu seyredenler karar verecek ama bir gerçek var ki; Bu oyun çok kötü oynanıyor!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678