Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
Gündoğdu YILDIRIM

NEREDE KALMIŞTIK!

Tarih olaylarla, anı zamanlarla ilintilidir.
Tarih toplumsaldır. Anı kişiseldir.
Toplumsal süreçlerde bireysel anıların çokta önemi yoktur. Sosyal bilimler toplumsal süreçleri irdeler, araştırır, yargılar sonunda da bilim yapar.
Dünya ülkelerinin tarihsel süreçlerinde önemli olaylar ola gelmiştir. Bu olayların kimisi ülke içinde önemli olurken, kimi olaylar ülke sınırlarını aşıp diğer ülkeleri de etkilemiştir.
Bir askeri darbe, darbenin yaşandığı ülkeyi etkilerken, bir Fransız ihtilalı ise tüm dünyayı etkisi altına almıştır.
Kısacası tarihler ve zamanlar bir bir ilerlerken biz nerede kalmıştık sorusunu soralım kendimize.
Ülke Gezi olayları ile bir süre çalkalandı.
Siyasal iktidarın, “bu iş tamam!” dediği bir zamanda ülkenin her yerinden isyan ateşinin yükseltilmesi kelimenin tam anlamıyla, büyük bir şaşkınlık yarattı.
Ne olmuştu da insanlar bu kadar tepki göstermişti?
Ne olmuştu da insanlar korkularını bile yenecek duruma gelmişti.
Olay sadece birkaç ağacın kesilmesi meselesi miydi?
Birinci Dünya Savaşı, Avusturya-Macaristan Veliahdı Ferdinand’ın, Sırp öğrencisi Gavrilo Princip tarafından vurulmasıyla patlak vermişti hatırlanırsa. Oysaki Sırp öğrencinin veliahdı öldürmesi dünya savaşı başlatacak bir neden değildi. Olamazdı da!
Nedenleri ortadaydı. Emperyalist ülkelerin sömürü paylaşımı meselesiydi.
Aslında toplumsal olayların gelişimi böyledir.
Nedenler birikir bir noktaya gelir ve bir kıvılcımla başlar.
Gezi Parkı meselesi de böyledir.
Kişisel haklar ve özgürlükler meselesinde ciddi kısıtlamalar toplumda rahatsızlıklara yol açmış, halk kendini “ötekileştirilmiş” hissetmiştir.
Nerede kalmıştık?
İki temmuzu anmak!
Sivas’ta yakılan otuz sekiz aydını nereye koyacaksınız?
Yirmi birinci yüz yılda göz göre göre insanların diri diri ateşe verilmesi hangi dini gerekçelerle açıklayabilirsiniz?
Nerede kaldığımız sanırım anlaşılmıştır.
Ortaçağ karanlığında kıvranıp duran bir ülke!
“Kızım Olmadan Asla” kitabını okurken İran’da yaşananlardan çok ülkemizde yaşadıklarımız aklıma geldi. Betty Mahmudi kitabında İran’ı değil de sanki bizim ülkemizi anlatıyordu.
Bir yerlerde kalmak sanırım bizim gerçeğimiz.
Ortadoğu’nun gerçeği!
Bu gerçeklerle hep yüz yüze kalacağız.
Bir adım ileri bir adım geri gidip geleceğiz.
Her zaman soracağız,
Nerede kalmıştık!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678