Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
blank
İsmail Şefik AYDIN

GİRESUNLUYU CEZALANDIRIYOR MUSUNUZ?

Gazetemiz, Pazartesi ve Salı günleri yaptığı yayınla çok önemli iki konuyu gündeme getirdi. Birincisi, Samsun Trabzon kara yolunun şehir içi bölümlerine yapılan yaya üst geçitleri, diğeri ise deniz dolgusu ile kazanılan, Valiliğin karşısındaki ve Hacıhüseyin Mahallesindeki kıyı bölgesinin değerlendirilmeden, yıllardır boş bir durumda  tutulmasıydı.
Gerçekten de, şehrimizin içinden geçen ve halkımızın deniz kıyısı ile irtibatını kesen şehirlerarası karayolu önemli bir sorunumuzdur. Bu yol üzerinde zaman zaman meydana gelen ölümlü kazalar sebebiyle yol üzerinde bulunan yaya geçitleri iptal edilmiş ve yol demir parmaklıkla kapatıldıktan sonra, şehrimizin belli noktalarına üst geçitler yapılmaya başlanmıştır. Hiçbir estetiğe sahip olmayan, bir demir yığınından farksız bu üst geçitler âdeta bir çirkinlik abidesi görüntüsü vermekte ve yaşlılar için de bu üst geçitlerin merdivenlerini tırmanmak bir eziyete dönüşmektedir. Acaba bu üstgeçitlerin projesini yapanlar hayatlarında hiç Ankara’ya gitmemiş midir diye merak ediyoruz! Çünkü Ankara’ya gitmiş olsalardı Ankara’nın muhtelif yerlerindeki üst geçitlere, yayaların yürüyen merdivenle çıktıklarını görürlerdi.
Bırakınız Ankara’yı gazetemizdeki haberden öğrendiğimize göre, Karabük Belediyesi bile, şehir içinde yaptırdığı üst geçitlere yürüyen merdiven koymuş!
Peki, bu işin sorumlularının Giresun halkına hiç mi saygısı yok; ya da hiç mi estetik duyguları gelişmemiş?
Bu demir yığını üst geçitlerin bir başka özelliği de, yaşlılar ve bebek arabalı aileler için merdivensiz, uzun yürüme bantlarıdır. Güya, yaşlıları ve bebek arabası kullananları düşünmüşler! Allah aşkına, o eğimdeki yaklaşık 50 metre olan o demir banttan insanlar nasıl tırmanacaklar diye hiç düşünmediniz mi? İnsanlar o eğik zeminde, kışın karda ve yağmurlu havalarda kaymadan nasıl yürürler?
Gazetemizin yazdığına göre bu işin sorumlusu Karayolları imiş. Sahil şeridindeki şehir içi yol bile henüz Belediye’ye devredilmemiş! Peki, bu üst geçitlerin projelerini kimse görmedi mi? Devlet yönetiminde tek etkili ve yetkili olan, onların bilgisi olmadan hiçbir şey yapılamayan AKP’li yetkililer de mi konu ile hiç ilgilenmediler? Karayolları bu kadar estetikten uzak üst geçitleri kimseye danışmadan, kendi kararıyla mı yaptı?
Yazık! Sahillerimizin mahvedilmesi yetmemiş olmalı ki, şimdi bir de bu üst geçit kirliliği yaşatılıyor sevgili Giresun’umuza!
Kıyı şeridindeki dolgu alan ise bir başka sorumsuzluk örneğidir. Gemilerçekeği mahallemizde, deniz kıyısında eskiden bir park vardı. Rahmetli Belediye Başkanımız Dr. Ali Rıza Erkan’ın yaptığı ve onun ismini taşıyan bir park! Bu parkta insanlar dinlenir, çocuklar koşar oynarlardı. Şimdi bu park yok ve doldurulan kıyı alanı da öyle metrûk bir şekilde durmakta!
Yeşilgiresun gazetemiz Fatsa ve Samsun’daki kıyı dolgu alanlarına yapılan, insanın göz zevkini okşayan tesislerin resmi ile bizim metrûk alanın resmini yana yana koymuş. Baktıkça insanın içini hüzün kaplıyor.
Enteresandır, AKP Belediye Başkanı adayının, o cicili biçili seçim propaganda broşürüne baktık; Batlama ve Aksu derelerinin ‘artık akmayan’ sularında yüzdürülecek gondol projesi vardı da, o canım kıyı dolgu alan için herhangi bir proje göremedik! Tuhaf değil mi? Yoksa, işin içinde başka işler mi var?
Bir eleştirimiz de, sayın Başbakanın Yerel Yönetim Seçimleri öncesinde, “Değerli Giresunlu Kardeşim” başlığı ile yayınladığı mesajda, yapılacağı vaad edilen 20.000 kişilik “ÇOTANAK ARENA STADYUMU” konusundadır ki, okuyunca gerçekten gözlerimize inanamadık. Nedendir bilinmez, bizim “19 EYLÜL ATATÜRK STADI”nın ismi anlaşılan rahatsızlık veriyor!
19 Eylül Atamızın Giresun’a geldiği tarihtir. Giresun Şehir stadyumuna bu ad onun için verilmiştir.
Giresun İstiklâl Harbimize iki gönüllü alayı ile katılmıştır. Osman Ağamızın kabrinin Kale’deki bugünkü yerine nakledilmesi emrini veren de Atatürk’tür. Atatürk’ün ve Osman Ağa’nın bu şehir insanları için önemi büyüktür.
Şehir stadımıza, Türkçe bile olmayan uydurma bir ismin verilmesini inanıyoruz ki, hiçbir Giresunlu tasvip etmeyecektir. Bu isim verilse bile, şuna inanınız ki, zamanı gelince şehrimiz “Atatürk Stadyumu” ismine yeniden kavuşacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

12345678